Mesajı Okuyun
Old 03-04-2011, 10:10   #2
tiryakim

 
Olumlu

Alıntı:
Yazan anti-leviathan
Çek alacaklısı borçlu şirket aleyhine icra takibi başlatıyor. Takip kesinleşmeden iki tane 3. şahıs dosyaya kefil olduklarını beyan ediyorlar ve aynı gün müdürlükte icra emri tebliğ ediliyor ve ödeme taahhütleri alınıyor. İcra emrinin tebliğinden çok sonra şirkete tebliğ yapılıyor ve takip kesinleştiriliyor. Bu esnada alacaklı icra takibinden sonra 6 ay süre içerisinde işlem yapmıyor ve çek zamanaşımına uğruyor.

Bu durumda İcra Hukuk Mahkemesinden şirket vekili olarak icranın geri bırakılması talebinde bulundum. Aynı zamanda iki kefilin de vekiliyim. Kefiller açısından da takip kesinleşmeden icra emri tebliğ edildiği için icra emrinin iptali hususunda şikayette bulunacağım. Ancak aklıma takılan soru şu: kefillik beyanı ilam hükmünde olduğundan, icra emirleri iptal edilse dahi alacaklı vekili icranın geri bırakılması kararı verilen takip üzerinden ya da ayrı bir ilamlı takip ile icra emrini tebliğ edebilir mi? Etmesi halinde yeni icra emrine karşı icranın geri bırakılması talebinde bulunulabilir mi? Hangi sebebe dayanılabilir? İtfa, imhal ya da zamanaşımı sebepleri yok gibi. Çeke dayanan alacak kesinlik arz etmediği için ilama konu alacağın kesinleşmemiş olduğu iddia edilebilir mi?


T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2010/3461
Karar: 2010/15131
Karar Tarihi: 15.06.2010
İCRANIN GERİ BIRAKILMASI İSTEMİ - TARIM KREDİ KOOPERATİFİ MÜŞTEREK VE MÜTESELSİL BORÇ SENEDİ - TAKİBE KONU SENEDE İLİŞKİN DAHA ÖNCE TAKİP YAPILMASI - HER TAKİP TALEBİ İLE ZAMANAŞIMI KESİLİP YENİDEN ON YILLIK ZAMANAŞIMI SÜRESİ BAŞLAYACAĞI
ÖZET: Takibe konu senede ilişkin daha önce takip yapılmış ise her takip talebi ile zamanaşımı kesilip yeniden on yıllık zamanaşımı süresi başlayacağından, mahkemece duruşma açılıp alacaklı vekiline diyecekleri sorularak inceleme yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken evrak üzerinde eksik inceleme ile hüküm tesisi isabetsizdir.
(2004 S. K. m. 39)
Dava ve Karar: Mahkeme karar
ının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Borçlu, Konya 4. İcra Müdürlüğü
’nün 2009/14650 Esas numarası üzerinden Tarım Kredi Kooperatifi Müşterek ve Müteselsil Borç Senedine dayalı olarak 15.11.2009 tarihinde başlatılan ilamlı icra takibi nedeniyle kendisine gönderilen icra emrine karşı icra mahkemesine verdiği itiraz dilekçesinde, 31.08.1996 vadeli senette yazılı alacağın İİK'nun 39/1. maddesi gereğince 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu ileri sürerek icranın geri bırakılmasını talep etmiştir. Mahkemece evrak üzerinde şikayetin kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verildiği görülmektedir. Alacaklı temyizinde, takibe konu senede ilişkin olarak ilk icra takibinin, Konya 4. İcra Müdürlüğü'nün 1999/9184 Esas numarası ile 27.12.1999 tarihinde başlatıldığını, daha sonra aynı icra müdürlüğünün 2002/7091 Esas sayılı dosyası ile yenilendiğini, en son Konya 3. İcra Müdürlüğü'nün 2006/7365 Esas sayılı dosyası ile takip yapıldığını ileri sürmüştür.
Takibe konu senede ilişkin daha önce takip yapılmış ise her takip talebi ile zamanaşımı kesilip yeniden 10 yıllık zamanaşımı süresi başlayacağından, mahkemece duruşma açılıp alacaklı vekiline diyecekleri sorularak inceleme yapılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken evrak üzerinde eksik inceleme ile hüküm tesisi isabetsizdir.
Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.UM.K.'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 15.06.2010 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları


Teşekkürler...