02-04-2011, 21:46
|
#11
|
|
Yargıtay 12. HD. 22.9.2000 T. 12013/13382
Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahalinden daireye 10.7.2000 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
İİK ‘ nun 269/2. maddesinin 2. cümlesine göre (borçlu itirazında, kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını AÇIK ve KESİN olarak reddetmezse, akdi kabul etmiş sayılır.) Somut olayda borçlu icra dairesine verdiği itiraz dilekçesinde "kiracılık ilişkisine" karşı çıkmamıştır. Yukarıda yazılan madde hükmü kira akdinin inkarının açık ve kesin olarak itirazen ileri sürülmesini öngörmektedir. Borçlunun ( takibin tümüne itiraz ediyorum) şeklindeki beyanı kiracılık ilişkisine açıkça karşı çıkmak olarak nitelendirilemez. Borçlunun itirazı sadece borçlu bulunulmadığına yöneliktir. Bu iddianın da İİK.nun 269/c maddesinde yazılı bir belge ile kanıtlanamaması karşısında alacaklı istemi doğrultusunda karar verilmek gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenle İİK.nun 366. ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 22.9.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|