Mesajı Okuyun
Old 31-03-2011, 15:52   #5
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan sumeyra
Merhabalar. Müvekkil bir arsanın 451/454 pay sahibidir. Bu arsayı 3 yıllığına kiraya veriyor. Diğer hissedarın adı kira sözleşmesinde yok. Müvekkil bu arsanın hisseli olduğunun farkında değil. Bu yüzden ben de Kira sözleşmesindeki bilgileri baz alarak sürenin bitiminden önce kiracıya gerekli ihtarı çekip tahliye davası açtım. Dava sırasında kimse bu arsanın hisseli olduğundan bahsetmedi. Davalı vekili de bahsetmedi. Keşif yapıldı, davanın kabulüne karar verildi. Temyiz süresi içerisinde davalı vekili burasının hisseli olduğu, dava açarken pay ve paydaş çoğunluğu gerektiği, bu yüzden müvekkilin tek başına dava açamayacağı, davada pay çoğunluğunun sağlandığı fakat paydaş çoğunluğunun olmadığı, dava açılsa bile paydaş çoğunlunluğunun dava sırasında sağlanabileceğini, fakat çekilen ihtarda paydaş çoğunluğu olmadığı için ihtarın geçersiz olduğunu, bunu mahkemenin re’sen gözetmesi gerektiğini,bu yüzden davanın reddedilmesi gerektiğini beyan edip temyiz etmiştir.
Sorum şu:
1-Müvekkilin payı 451/454 olduğu için tek başına tahliye davası açabilir mi?
2- Açamassa bu durumun dava sırasında kimsenin dile getirmemesi, teyiz aşamasında dile getirilmesi kararın bozulmasına sebeb olur mu?
3-Davalının bunu dava aşamasında değil de, temyiz aşamasında dile getirip bunu bozma nedeni olacağını söylemesi davalının kötü niyetli olduğunu gösterir mi, Bu kötü niyet davayı etkiler mi?
4-Sözleşme bitmeden gönderilen ihtarda paydaş çoğunluğu gerekir mi, pay çoğunluğunun olması yetmez mi,
Bilgilerinizi paylaşırsanız sevinirim.

1- Müvekkiliniz tek başına dava açamaz.

2- Yukarıda yazdığım gibi, "pay ve paydaş çoğunluğu" dava şartıdır. Yargıtay da re'sen gözetecektir.

3- Davalının kötüniyetinin değil, bilgisiz olduğunu gösterir. Davayı etkilemez.

4- İhtarnamede de "pay ve paydaş çoğunluğu" aranmaktadır.