Mesajı Okuyun
Old 31-03-2011, 15:12   #4
mbul

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.bozkara
Sevgili Meslektaşlarım,

Taşıma işi yapan müvekkil alacağını alamadığı için fatura düzenleyerek işleme koyuyor. fakat işi 2010 yılında yapmış olmasına rağmen faturayı 2011 tarihine keserek işleme koyuyor. Borçlu şirket 2010 dan beri inşaat yapmadıklarını ileri sürerek, bu kişiye iş yaptırmadıklarını söylüyor. Bu durumda faturanın geç düzenlenmiş olması alacağın tahsili açısından sorun yaratır mı? Cezai açıdan suç olduğunu biliyorum ancak alacağın tahsili açısından sıkıntı yaratır mı?

Bir de müvekkil faturayı icraya koymadan önce yanlış düzenliyor ve ikinci kez fatura tanzim ediyor. İlk kestiği faturayı borçluya tebliğ ediyor ve borçlu faturaya itiraz ediyor. İkinci kestiği ve icra takibine dayanak yaptığı faturayı borçluya tekrardan tebliğ ediyor, ancak bu kez borçlu şirket bu faturaya itiraz etmiyor. Şu halde borçlu tarafından ileri sürülen; ilk tebliğ edilen faturaya itiraz edilmiş olması nedeni ile itiraz etmemek geçerli bir sebep teşkil eder mi?
Eğer daha önce itiraz edilen takibe ilişkin bir yıllık süre içinde itirazın iptali davası açılmamışsa ilamsız takip düşer ve alacaklı aynı alacaktan dolayı yeniden ilamsız takip yapamaz. Fakat ikinci takibe bu gerekçeyle itiraz edilmemiş dolayısıyla takip kesinleşmiştir kanaatindeyim. Bu nedenle alacağın tahsili açısından sıkıntı olmaz.

T.C. YARGITAY
15.Hukuk Dairesi
Esas: 2004/1784
Karar: 2004/4153
Karar Tarihi: 14.09.2004
ÖZET :
İİK.nun 67/IV. maddesindeki altı aylık süre içinde itirazın kaldırılmasını istememiş olan alacaklı bir daha aynı alacaktan dolayı ilamsız icra yolu ile takip yapamayacağı gibi, bir yıllık sürenin geçmesi ile itirazın iptali davası açılmamışsa ilamsız takip düşeceğinden alacaklı aynı alacaktan dolayı yeniden ilamsız takip yapamayacaktır. Bir yıllık süreyi geçiren alacaklının, genel hükümlere göre zamanaşımı süresi içinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır.
(2004 S. K. m. 67)
Dava : Yukar
ıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Karar: Davacı alacaklı, U. 1. İcra Müdürlüğü'nün 2003/110 sayılı dosyası ile 14.1.2003 tarihinde davalı Şahin aleyhine ilamsız icra takibine girişmiş, borçluya ait 64.FA.904 plakalı aracın parça ve işçilik bedeli olarak 4.9.2000 tarihli faturaya dayalı 214.695.000 TL. asıl alacak, 346.680.000 TL. işlemiş faiz olmak üzere toplam 561.375.000 TL.nın tahsilini talep etmiştir. Borçlunun takibe itirazı üzerine duran takip nedeniyle itirazın iptali ve takibin devamı için süresinde iş bu dava açılmıştır.
Davalı borçlu tarafından dosyaya ibraz olunan belgelerden davacının daha önce 27.6.2001 tarihinde 4.9.2000 tarihli olan aynı faturaya dayanarak borçlu aleyhine U 2. İcra Müdürlüğü'nün 2001/3756 sayılı dosyası ile yine ilamsız icra takibine giriştiği, borçlunun 11.7.2001 tarihli itirazı üzerine takibin durduğu, alacaklının itiraz üzerine duran ilamsız icra takibine karşı İİK.nun 67/VI. maddesine göre 6 aylık yasal süresi içinde itirazın kaldırılması yoluna başvurmadığı gibi İİK.nun 67/I. maddesinde öngörülen 1 yıllık süre içinde itirazın iptali davası da açmamıştır. İİK.nun 67/I.maddesindeki bir yıllık sürenin geçmesi ile ilamsız takibin düşeceği kuşkusuzdur.
İİK.nun 67/IV. maddesindeki altı aylık süre içinde itirazın kaldırılmasını istememiş olan alacaklı bir daha aynı alacaktan dolayı ilamsız icra yolu ile takip yapamayacağı gibi, bir yıllık sürenin geçmesi ile itirazın iptali davası açılmamışsa ilamsız takip düşeceğinden alacaklı aynı alacaktan dolayı yeniden ilamsız takip yapamayacaktır. Davacı alacaklının 14.1.2003 tarihinde aynı alacakla ilgili olarak yaptığı ikinci icra takibine karşı yapılan itirazın iptali için açılan dava dinlenemez. Bir yıllık süreyi geçiren alacaklının, genel hükümlere göre zamanaşımı süresi içinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır ( İİK. madde 67/V ). Bu itibarla açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken bu yönler gözetilmeyerek yazılı şekilde itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi ve %40 icra inkar tazminatına hükmolunması doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 14.9.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.