takıldığım bir konu hakkında meslektaşlarımın fikirlerine ihtiyaç duydum, fikir ve bilgilerini paylaşacak meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ederim...Konu şöyle ki; binaya karşı yakıt borucundan dolayı icra takibi yapılıyor, bunun üzerine yöneticiler bina genel kurulunu toplayıp usülüne uygun alınan bir genel kurul kararıyla icra takibine itiraz ediyorlar. İtiraz sonucu bina icra inkar tazminatı ile birlikte asıl alacak ve faizini ödemeye mecbur kalıyorlar. Bunun üzerine yöneticiler bina sakinlerinden payına düşen miktar oranınca para toplayıp söz konusu borcu kapatıyorlar. Yalnız bundan sonra bina sakinlerinden biri yöneticiler aleyhine görevlerini ihmal etmeleri, topladıkları aidatları çarçur etmelerinden dolayı fazladan bina sakinlerinden para toplandığı, bina yöneticilerinin haksız olarak icra takibine itiraz etmeleri sonucu borcun arttığı (usülüne uygun bina genel kurulu olmasına rağmen) , v.b... argümanlarla sulh hukuk mahkemesinde rücu davası açıyor, kazanıyor ve kararda kesinleşiyor. Böyle bir kararın varlığından haberdar olan diğen bina sakınleri de şimdi teker teker yöneticiler aleyhine sulh hukuk mahkemesinde dava açmaya başlamışlardır. Böyle bir durumda bina sakinlerinin yöneticilere rücu etmelerini engellemek için nasıl bir yol izlenebilir. Sulh hukuk mahkemesinde savunma hangi temele oturtulabilir...