Mesajı Okuyun
Old 23-03-2011, 17:15   #4
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

Ben kötüniyetli olmadıkları için oluşmadığı kanatindeyim.
Bir hak sahibi kanısında olduğu bulunan ve bu kanısını kuvvetlendiren kanıtlara sahip olan bir kimsenin, Anayasa ile yasaların kendisine tanıdığı hak ve yetkilere dayanarak yargıdan bir hak istemesi şeklindeki davranışı, hukuka aykırı sayılamaz.
Ancak, toplumsal göreve aykırı bir yolda kullanılan ya da salt kötü düşünce ile ve karşı tarafı zararlandırma, özellikle utanılacak duruma düşürmek amacıyla yapılan ve temelindeki olaylar uydurma olan ihbar, şikayet ve takipler hukuka aykırı sayılabilir.
Sırf şikayette yada ihbarda bulunamın bu suçu oluşturmayacağını düşünüyorum.

T.C.

YARGITAY

4. CEZA DAİRESİ

E. 2009/9527

K. 2009/7602

T. 15.4.2009

� YALAN YERE TANIKLIK YAPMAK ( Sanığın İlgili Kişiler Hakkında Yalan Yere Tanıklık Yapmak Suçundan Dolayı Yaptığı Şikayetin Takipsizlik Kararı İle Sonuçlandığı - Sanığın Aynı Kişiler Hakkında Tekrar Şikayette Bulunmasının Suç Uydurma Eylemini Oluşturmayacağı )

� SUÇ UYDURMA ( Sanığın İlgili Kişiler Hakkında Yalan Tanıklık Yapmak Suçundan Dolayı Yaptığı Şikayetin Takipsizlik Kararı İle Sonuçlandığı - Sanığın Aynı Kişiler Hakkında Tekrar Şikayette Bulunmasının Suç Uydurma Eylemini Oluşturmayacağı )

� HAKKINDA KOVUŞTURMAMA KARARI VERİLEN ŞİKAYET İÇİN YENİDEN SAVCILIĞI BAŞVURULMASI ( Suç Uydurma Eylemini Oluşturmayacağının Dikkate Alınması Gerektiği )

5237/m.271

ÖZET : Sanığın ilgili kişiler hakkında manevi tazminat davasında yalan tanıklık yaptıklarına ilişkin olarak avukatı aracılığıyla yaptığı yakınma kovuşturmama kararı ile neticelenmiş ve karar kesinleşmiştir. Sanığın aynı olaylara ilişkin tekrar şikayette bulunmasının, suç uydurma suçunu oluşturmayacağı gözetilmelidir.
DAVA : Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
KARAR : Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Sanığın daha önce yakınanlar hakkında, Şişli 5. Asliye Hukuk Mahkemesindeki manevi tazminat davasında yalan tanıklık yaptıklarına ilişkin olarak avukatı aracılığıyla Şişli C. Başsavcılığına yaptığı yakınmasının 18.05.2002 tarihli kovuşturmama kararı ile sonuçlanması ve itirazının da 25.07.2002 tarihli merci kararı ile reddedilmesinden sonra aynı olaya dayalı olarak ikinci kez avukatı aracılığıyla Şişli C. Başsavcılığına verdiği 02.08.2002 tarihli dilekçeyle yakınanlar aleyhine aynı iddialarını tekrarladığının oluşa uygun biçimde kabul edilmesi karşısında; vuku bulmuş bir olaya ilişkin olarak verilen yakınma dilekçesindeki iddiaların suç uydurma suçunu oluşturmayacağı gözetilmeden, yetersiz gerekçelerle hükümlülüğe karar verilmesi,
SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş ve sanık Sedat Tanju Öztoprak müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, 1412 sayılı CYY.nın 326/son. maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 15.04.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
yarx