Mesajı Okuyun
Old 17-03-2011, 16:54   #2
v. Aynur

 
Varsayılan

(1086 S. K. m. 188)

Dava: Davacı Fevzi Hasbay vekili Avukat A.Doğan Yüksel tarafından, davalı Hasan Çiçek ile Seydi Durmaz aleyhine 08.04.2005 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın reddine dair verilen 22.05.2007 günlü kararın Yargıtay'da duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 10.06.2008 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı adına gelen olmadı, kar;ş taraf davalılardan Hasan Çiçek vekili Avukat Gülten Çiçek geldi, diğer davalı Seydi Durmaz adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.

Karar: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere göre davacının, davalılardan Hasan Çiçek'e yönelik temyiz itirazları reddedilmelidir.

2- Davacının diğer davalı Seydi Durmaz'a yönelik temyiz itirazına gelince; dava, haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup; mahkemece, zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Zamanaşımı, bir talep ve dava hakkının kanunda belirtilen süre içinde kullanılmaması halinde usul hukukunca öngörülen şekilde ileri sürülmek koşuluyla borçluya borcunu ödememe imkanı veren bir hukuki savunma yoludur. İlk itiraz niteliğinde olmadığından esasa cevap süresinden sonra da ileri sürülebilir. Buna karşılık davacıda, savunmanın genişletildiğini ileri sürme hakkına sahiptir. Somut olayda davalılardan Seydi Durmaz, cevap süresini geçirdikten sonra zamanaşımı savunmasında bulunmuştur. Davacı da davalıların 10 günlük cevap süresi dolduktan sonra zamanaşımı definde bulunduklarını, süresi dolduktan sonra ileri sürülen zamanaşımı definin savunmanın genişletilmesi niteliğinde olduğundan kabul etmediğini belirterek karşı koymuştur. Şu durumda, davacı savunmanın genişletilmesine onay vermemiş olup bu savunma artık incelenemez. Şu durumda, davalılardan Seydi Durmaz yönünden de davanın zamanaşımı nedeniyle reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, öteki temyiz itirazının ilk bentteki nedenlerle reddine ve temyiz eden davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 10.06.2008 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤) Yargıtay 4.HD. 2007/10235 Esas, 2008/7926 Karar, 10.06.2008 tarih