Mesajı Okuyun
Old 17-03-2011, 13:30   #5
lawyersoylu

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşlarım,

Gayrıresmi ibraname ile ilgili olarak HUMK 299/1, "imzası ikrar veya mahkemece onun olduğuna hükmolunan gayrıresmi senet tarihi imza eden ile mirasçıları hakkında muteber olup üçüncü kimseler hakkında hüküm ifade etmez" hükmünü içermektedir.

Buna göre ibranamenin kanunen ve aşağıda sunulan Yargıtay kararına göre, 3. kişi durumunda olan alacaklıyı bağlamaması gerekmektedir.

Kişisel Fikrime göre taraflar aralarındaki borç ilişkisinin sona erdiğini resmi bir senet ya da banka dekontu vb. belgelerle ispatlamak zorundadırlar.

Ancak aynı olay henüz bir dosyada başıma gelmiş ve 89/1'e itiraza karşı açmış olduğumuz ceza davasında mahkeme sanıkların beraatine karar vermiştir. Dosya anılan kanun maddesi ve aşağıdaki Hukuk Genel Kurulu kararı ile gerekçelendirilerek temyiz edilecektir.

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2003/4-267
K. 2003/277
T. 9.4.2003

• HACİZ İHBARNAMELERİNE İTİRAZ ETMEMEK ( II. Haciz İhbarnamesinin Tebliği İle Borcun Davacının Zimmetinde Sayılacağı )
• İBRANAME ( I. Haciz İhbarnamesinin Tebliğinden Önce Borcun Haricen Alacaklıya Ödendiğini Gösterir - 3. Kişi Durumundaki Davalıyı Bağlamayacağı )
• MENFİ TESBİT DAVASI ( I. Haciz İhbarnamesinin Tebliğinden Önce Borcun Haricen Alacaklıya Ödendiğini Gösterir İbranamenin 3. Kişi Durumundaki Davalıyı Bağlamayacağı )
2004/m.89
1086/m.299
ÖZET : I. Haciz ihbarnamesine itiraz etmeyerek, icra dairesine belge sunmayan ve edimini yerine getirmeyen davacıya, II. haciz ihbarnamesinin tebliği ile borç davacının zimmetinde sayılır.

Menfi tesbit davasında, I. Haciz ihbarnamesinin tebliğinden önce bu borcun haricen alacaklıya ödendiğini gösterir ibraname, ( 3. kişi durumundaki ) davalıyı bağlamaz.

DAVA : Taraflar arasındaki "menfi tespit" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Erdek Asliye Hukuk Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 11.12.2001 gün ve 50-520 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin 2.7.2002 gün ve 4079 - 8494 sayılı ilamı;

( ...Dava İİK. 89. maddesinin kaynaklanan menfi tespit isteğine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ve karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Davalının dava dışı Tuncay Yanardağ'dan olan alacağını tahsil için yürütülen icra takibinde davacının, borçlu Tuncay Yanardağ'a olan borcunu davalıya ödemesi için İİK. 89/1. maddesine göre çıkarılan haciz ihbarı 11.12.2000 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacı, Tuncay Yanardağ'a olan borcunu bu tebliğ tarihinden önce ödediğini bildirerek borçlu olmadığının tespitini istemektedir. Gerçekten de Tuncay Yanardağ'ın davacı aleyhine 16.11.2000 tarihinde ilamsız takip başlattığı, ödeme emrinin 22.11.2000 tarihinde tebliğ edildiği ve icra dosyasında başka işlem bulunmadığı görülmektedir. Ancak davacı bu takibe konu borcu haricen ödediğini bildirerek 4.12.2000 tarihli ibra belgesi sunmuştur. Tanık tarafından da doğrulanan ibra belgesinin içeriği ile davacı aleyhindeki icra dosyasındaki bilgiler birlikte değerlendirildiğinde davacının kendisine haciz ihbarı gelmeden önce borcunu ödediği anlaşılmaktadır. Bu nedenle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması bozma nedenidir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, İ.İ.K.nun 89. maddesine dayalı menfi tespit isteğine ilişkindir.

Davacı, davalı tarafından dava dışı Tuncay Yanardağ aleyhine Erdek İcra Müdürlüğünün 2000/1049 sayılı dosyası ile takip yapıldığını, daha sonra Tuncay Yanardağ tarafından kendisi aleyhine Erdek İcra Müdürlüğünün 2000/1316 sayılı dosyası ile yapılan takiple ilgili olarak Tuncay Yanardağ'ın kendisinden olan alacağının adı geçene değil 2000/1049 sayılı dosyaya ödenmesi için I. haciz ihbarnamesi tebliğ edildiğini, II. Haciz ihbarnamesi ile borcun zimmetine geçtiğinin bildirildiğini, oysa borcu alacaklı Tuncay Yanardağ'a elden 4.12.2000 tarihli ibra senedi ile I. haciz ihbarnamesinin tebliğinden önce ödediğini ileri sürerek borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.

Davalı ( alacaklı ) ibraz olunan 4.12.2000 tarihli ibra senedinin gayri resmi bir senet olduğunu, bu senetteki ödeme tarihinin üçüncü kişiler hakkında hüküm ifade etmeyeceğini beyanla davanın reddini savunmuştur.

Mahkemenin davanın reddine dair verdiği karar yukarıda belirtilen nedenle Özel Dairece oyçokluğu ile bozulmuştur.

Mahkemece, "davalının dava dışı Tuncay Yanardağ aleyhine yaptığı icra takibinden sonra Tuncay Yanardağ'ın da davacı aleyhine takip yaptığı, borçlu davacı Aşır Ercan'a borcunu 2000/1049 sayılı dosyaya ödemesi için çıkarılan I.haciz ihbarnamesinin 11.12.2000 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen davacının süresinde buna itiraz etmediği, belge sunmadığı ve edimini yerine getirmediği, Il.haciz ihbarnamesinin 31.1.2001 tarihinde tebliğ edilmesinden sonra da borcu dosyaya ödemediği bu hali ile borcun davacının zimmetinde sayıldığı, davacının I.haciz ihbarnamesinin tebliğinden önce borcu haricen alacaklı Tuncay'a ödediğine ilişkin sunduğu 4.12.2000 tarihli gayrı resmi ibra senedindeki tarihin H.U.M.K.nun 299.maddesinin 1.fıkrası hükmü uyarınca 3.kişiler hakkında hüküm ifade etmeyeceği, borçlu Tuncay Yanardağ'ın kendisi hakkında yapılan takipten hemen sonra davacı hakkında takip yapması, borcun icra dosyasına ödenmemesi, I.haciz ihbarnamesine karşı süresinde hiçbir itirazın yapılmamış olması nedeniyle gerçekliği kuşkulu olan ibra senedine itibar edilemeyeceği" gerekçesiyle önceki kararda direnilerek davanın reddine karar verilmiştir.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara; Mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir.

SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının yukarıda açıklanan gerekçelerle ONANMASINA ve aşağıdaki dökümü yazılı 7.880.000. lira temyiz ilam harcının istek halinde davacıya iadesine, oyçokluğu ile karar verildi.