16-03-2011, 12:33
|
#3
|
|
İcra inkar tazminatı “......... diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, ret veya hükmolunan meblağın” % 40’ından aşağı olamaz. Ancak bu tazminat yüzde kırktan fazla olabilir. Eğer alacaklı, zararının yüzde kırktan fazla olduğunu iddia ediyorsa, bu zarar fazlasını ispatla yükümlüdür.
538 sayılı kanun ile yapılan değişiklik sonucu, alacaklıda takibinde haksız ve kötü niyetli ise inkar tazminatı ile yükümlü tutulmuştur. Alacaklı haksız olduğunu bildiği veya bilmesi gerektiği halde takibe girişmişse, kötü niyetli sayılır ve bu durumun ispatı halinde de tazminata mahkum olur.
İnkar tazminatı, Borçlar kanunu anlamında bir tazminat olmayıp, borçlunun haksız yere itiraz etmesini önlemek için konulmuş bir müeyyidedir. Bu fikirden yola çıkan Prof. Dr. Baki Kuru inkar tazminatına da temerrüt faizi yürütülmesi gerektiği kanısındadır.
“.... nasıl ki asıl alacağın zamanında ödenmemesinden dolayı icra dairesi tarafından temerrüt faizi hesap ediliyorsa, mahkemenin inkar tazminatına hükmetmesi halinde, icra dairesi tarafından, inkar tazminatına mahkeme kararı verildiği andan itibaren alacağın ve/veya inkar tazminatının ödenmesi anına kadar temerrüt faizi yürütülmelidir. İnkar tazminatına faiz yürütülmemesi, inkar tazminatının niteliğine uymadığı gibi, borçlu olduğunu bilebile borcu inkar eden borçluyu, hak etmediği şekilde korumak anlamına da gelir. İnkar tazminatına temerrüt faizi yürütülmesi, inkar tazminatının konuluş gerekçesinin gereğidir. Burada ki temerrüt faizi asıl alacağa uygulanan faiz oranı olmalıdır.” ( Kuru-Arslan-Yılmaz, İcra ve İflas Hukuku, Ankara 1999, 12. Baskı sh.146, dipnot. 14)
|