Mesajı Okuyun
Old 10-03-2011, 13:12   #13
ATARAS

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım; bahsettiğiniz bölge, Yargıtay içtihatlarında ve doktrinde öldürücü bölge olarak kabul edilir. Sizin şimdi yapmayı düşündüğünüz savunmanın, yargılamanın başından itibaren tutarlı ve istikrarlı bir biçimde yapılması gerekirdi. Olayın tanıkları da olduğuna göre ve fail ile maktül olay anında aynı yerde olduğuna göre, "sırt kısmına bıçağı kendisi sapladı" savunmasının hiçbir inandırıcılığı yoktur... Bıçağın 14 cm derine girmesi, kola-bacağa vs değil karın kısmına hedef alınması, failin öldürme kastıyla hareket ettiğini gösterir. Yargılama aşamasında külliyen inkar edilen bir olayın temyiz aşamasında dolaylı olarak ikrar edilmesi yargılama tekniği açısından mümkündür ancak sonuç doğurmayacağı kanaatindeyim.. Yargılama aşamasında; öldürme kastı olmadığı, sadece yaralama kastı olduğu ısrarla dile getirilseydi, mahkeme belki takdir haklarını kullanırken daha lehe davaranabilirdi. ( 62, alt sınır-üst sınır, tahrik...vs) Yargıtay, kararı dosyadaki başka yanlışlar ve eksiklikler nedeniyle bozabilir. Ancak sizin sorduğunuz savunma nedeniyle bozmaz.. diye düşünüyorum