Mesajı Okuyun
Old 09-03-2011, 21:54   #7
tiryakim

 
Olumlu Karar

Kıymetli meslektaşım Konunun açılmasının üzerinden baya bir zaman geçmiş ama ben diğer meslektaşlarımıza yardımcı olması bakımından bir karar eklemek istiyorum

Yargıtay 12.Hukuk Dairesi,
Esas:2007/20480,
Karar:2007/23988 İçtihat


ÖZET : Haczolunacak malların başka yerde olması ve haczin, bu yer icra dairesinin istinabesi ile gerçekleştirilmesi halinde; hacizle ilgili şikayetlerde, istinabe olunan yer İcra Mahkemesi yetkilidir.

Asıl icra dairesinin doğrudan tapu sicil müdürlüğüne müzekkere yazması ile haczin uygulanması halinde; hacizle ilgili şikayetlerde, asıl icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesi yetkilidir.


Mahalli mahkemece verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

İİK'nun 79. maddesi hükmü uyarınca haczolunacak mallar başka yerde ise, asıl icra dairesi haciz işleminin yapılması için malların bulunduğu yerin icra dairesine talimat yazar. Bu halde hacizle ilgili şikayetler istinabe olunan İcra Dairesi'nin bağlı bulunduğu İcra Mahkemesi'nce çözümlenir. Asıl İcra Müdürlüğü'nce bir başka İcra Müdürlüğü'ne talimat yazılmaksızın ilgili Tapu Sicil Müdürlüğü'ne doğrudan yazılacak bir müzekkere ile haciz konulması da mümkündür.

İİK'nun 4. maddesine göre de, takip hangi İcra Dairesi'nde başlamış ise, bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler takibin başladığı yer İcra Müdürlüğü'nün bağlı olduğu İcra Mahkemesi'nce çözümlenir. Anılan yetki kuralı kamu düzenine yönelik olup, kesin niteliktedir. Mahkemece re'sen gözetilir (HGK 21.03.2001 tarih ve 2001/12-235 sayılı K.).
Somut olayda, şikayet konusu taşınmaza; doğrudan Mersin İcra Müdürlüğü'nce Tapu Sicil Müdürlüğü'ne yazılan müzekkere ile haciz konulmuş olup, bu işleme karşı haczedilmezlik başvurusunu inceleme yetkisi Mersin İcra Mahkemesi'ne aittir.

O halde, mahkemece re'sen yetkisizlik kararı verilerek dosyanın talep halinde yetkili Mersin İcra Mahkemesi'ne gönderilmesi yönünde hüküm tesisi yerine işin esasının incelenmesi isabetsizdir.

Ayrıca, kabule göre de, mahkemece İİK'nun 82/12. maddesinde öngörülen kurallara göre inceleme yapılarak borçlunun haline münasip evi alabileceği değerin tespitinden sonra, bu miktar mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın alacaklıya ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerekirken, olaya ve yasanın anılan maddesine uygun düşmeyen gerekçeyle yazılı şekilde hüküm tesisi de doğru görülmemiştir.

KARAR : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nın 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 24.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Teşekkürler ...