Sizin de belirttiğiniz gibi daha önce defalarca tartıştığımız bir konu ve ben de defalarca arz ettiğim görüşümü tekrar arz edeceğim:

Kiralananın boşaltılmış olması veya kiracı tarafından kullanılmıyor olması, kira sözleşmesinin sona erdiği anlamına gelmez. Kiralanın anahtarı kiracıda olduğu sürece zilyetliği de kiracıdadır ve kiralanını ne şekilde kullanacağı (veya kullanmayacağı!) kendisinin bileceği iştir. Bu nedenle de Mahkeme kararı ile kiralanın boş olduğunu tesbit ettirmeniz birşey ifade etmez, zira kiralayanın boş olması aktin sona erdiği veya zilyetliğin size geçtiği anlamına gelmez. Kiracı ev eşyalarını değiştireceği için, boya badana yapacağı için, yazlığa gittiği için, depo olarak kullanacağı için veya sadece keyfi öyle istediği için orayı boşaltmış olabilir. Eğer zilyetlik sizde değilse ve HUMK gereğince yazılı kira aktinin sonlandırıldığını yine yazılı şekilde ispat edemiyorsanız, kiracının şikayeti durumunda hukuki ve cezai sorumluluğunuz olacaktır.

Daha somut örnek verelim: Kiracı kiraları sözleşme gereğince kiralayanın banka hesabına yatırıyor ama kiralayan hesaptan parayı çekmiyor olsa, kiracı tesbit yaptırıp, "bakın kira sözleşmesi artık devam etmiyor, kiralayan benim yatırdığım paralara dokunmamış bile, demek ki ben sözleşme ile bağlı değilim!" diyebilir mi? Böyle bir savunma karşısında "sana ne kardeşim parayı ister şimdi çekerim, ister 15 yıl sonra çekerim mecurun zilyetliğini sana teslim etmişim, sözleşmeyi fesh etmemişiz, benim tasarrufumda olan bir konudan sana ne?" demez misiniz? İşte kiracıda "ama mecuru boşaltmışsın" dediğinizde aynı şeyi size diyebilir.

Bkz. aynı doğrultuda:
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=55310