Sayın Meslektaşlarımla bir konu üzerinde bilgi alışverişi yapmak ve görüşlerinizi almak istiyordum. Görüş, öneri ve örnek olabilecek Yargıtay kararları sunabilen arkadaşlarıma şimdiden teşekkürlerimi sunarım.
Bir müvekkile ait kasko sigorta poliçesi ile sigortalı aracın kazada uğradığı maddi hasarımızın ödenmesine dair talebimiz sigorta şirketince red edilmiştir. Olayı oluş şekli hakkında kısa bir bilgi vereyim . Müvekkile ait aracı emanet olarak alan bir arkadaşı normal yol da seyir halinde iken, bir başka aracın hatalı sollaması nedeni ile orta refüje çıkıyor ve maddi hasarlı bir kaza meydana geliyor. Kaza tespit tutanağında bu husus açıkça yazılı ve sürücünün alkol testi de yapılmış ve alkolsüz olduğuna ilişkin rapor da kaza tespit tutanağına eklenmiş. Ancak sürücünün ehliyetine yaklaşık 2 yıl önce alkollü araç kullandığı için el konulmuş ve sürücü arkadaşı trafikten ehliyetini almadığı için ehliyeti kaza esnasında yanında yokmuş ve kaza tespit tutanağına da bu husus şerh düşmüş. Ancak sürücünün ehliyet sahibi olduğu açıkça yazılı zira ehliyetname numarası kaza tespit tutanağına geçirilmiş. Bilgisayar kayıtlarından polislerce numara tutanağa geçirilmiş. Yani sürücü geçerli bir ehliyetnameye sahip olmasına karşın 2 yıl önce ki alkollü araç kullanması nedeni ile ehliyetine 6 ay süre ile el konulmuş ve bu süre geçmesine karşın sürücü ehliyetini almamış ve kaza da bu sırada meydana gelmiş. Kasko sigorta poliçesince ekspertiz raporu düzenlenmiş ancak hasar bedeli ödemesi talebi de red edilmiş. Nedeni konusunda her ne kadar red dilekçelerinde genel şartlara uygun bulunmadığından bahisle tazminat talebi red edilmiştir şeklinde bir neden gösterilmiş ancak haricen öğrendiğimize göre sigorta şirketi " trafik kanunu hükümlerine göre geçerli ehliyetnameye sahip olmayan kişilerin neden oldukları zararların teminat dışında kaldığı" gerekçesini ifade etmiştir. Sorum şudur, sürücünün geçerli bir ehliyeti mevcuttur ancak 2 yıl önceki alkollü araç kullanması nedeni ile ehliyetine 6 ay süre ile el konulmuş fakat sürücü ehliyetini emniyetten almamıştır. 2 yıl sonra da bu kaza meydana gelmiş. Kaza tespit tutanağında kazanın nedeni olarak da açık ve net olarak bir başka aracın hatalı sollaması nedeni ile sürücünün iradesi dışında kazanın oluştuğu açık ve sürücü kesinlikle alkollü değildir. Burada ki illiyet bağına bakıldığında kazanın nedeni ehliyetsizlik değil sürücünün dışında ki başka bir sürücünün hatası olduğu açıkça bellidir. Kaldı ki sürücü de geçerli bir ehliyete sahip iken el konulan ehliyetini ihmalkarlığı nedeni ile 2 yıl önce alması gerekeni ehliyeti trafik denetlemeden almadığı için kaza sırasında ehliyetinin olmamasıdır. Kasko sigortasının amacı mal sigortası türü olup amaç araç taki zararın karşılanması olduğundan ve kazanın da ehliyetsizlik ile ilgili olmadığı, illiyet bağı bu anlamda bulunmadığından zararın ödenmesi gerekir kanaatindeyim. Bu konuda ki benzer veya farklı görüşlerinizi bekliyor şimdiden teşekkürlerimi sunarım. Örnek Yargıtay kararları da verebilirseniz çok sevinirim. Bir Yargıtay kararında alkollü sürücünün karıştığı kazada dahi zararın ödenmesi konusunda karar vermiş. Aranan kriter, illiyet bağı . Saygılarımla av.turgayk