Mesajı Okuyun
Old 20-02-2011, 00:18   #6
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avukat1980
değerli meslektaşlarım 2006 ve sonrası kararlar olursa daha işime yarayacak.

O da mevcuttur elimizde, buyrun:

Alıntı:

YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ
E. 2008/9289 K. 2008/1157 T. 09.10.2008

TRAFİK KAZASINDA ÖLÜM NEDENİYLE
DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI
DUL VE YETİM AYLIKLARI TAZMİNATTAN İNDİRİLMEZ

Özet : İş kazasına bağlı olmayan haksız eylem sonucu ölen sigortalının hak sahipleri tarafindan açılan destekten yoksun kalma tazminatının kapsamının belirlenmesinde, Sosyal Sigortalar Kurumunca 506 sayılı Kanunun 65 ve sonraki maddeleri uyarınca ölüm sigortası kolundan hak sahiplerine bağlanan dul ve yetim aylıklarının zarardan düşülmesi mümkün değildir.

DAVA VE KARAR : Davacı Zeliha Mutlu vd. vekili Avukat M. Nail Kocakaya tarafından, davalı Fikret Küçükerdemir vd. aleyhine 18/10/2000 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda ; Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen 26/09/2006 günlü kararın Yargıtay'da duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili ile davalılardan Fikret Küçükerdemir vekili taraflarından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 26/02/2008 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat M. Nail Kocakaya ile karşı taraf davalılardan Fikret Küçükerdemir vekili Avukat Kürşat Güvenç geldiler, diğer davalılar adlarına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi Dosyanın görüşülmesine geçildi Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
l- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların tüm, davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davacıların diğer temyiz itirazına gelince; dava, trafik kazası nedeniyle desteğin ölümünden dolayı destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat istemine ilişkin olup mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş ve karar taraflarca temyiz edilmiştir.
Sigortalı işçi olan davacıların desteğinin, iş kazası sonucu olmadığı anlaşılan ölümü nedeniyle Sosyal Sigortalar Kurumunca davacılara ölüm sigortası kolundan aylık bağlandığı dosyadaki belgelerden anlaşılmaktadır. Dairemizce istikrarla uygulandığı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 28.11.1979 günlü ve Esas 1977/4-1110, Karar 1979/1395 sayılı kararında benimsendiği gibi, iş kazasına bağlı olmayan haksız eylem sonucu ölen sigortalının hak sahipleri tarafindan açılan destekten yoksun kalma tazminatının kapsamının belirlenmesinde , Sosyal Sigortalar Kurumunca 506 sayılı Kanunun 65 ve sonraki maddeleri uyarınca ölüm sigortası kolundan hak sahiplerine bağlanan dul ve yetim aylıklarının zarardan düşülmesi mümkün değildir. Mahkemenin belirtilen ilkeye aykırı olan bu uygulaması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle davacılar yararına BOZULMASINA; davalıların tüm, davacıların öteki temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve temyiz eden davacılar yararına takdir olunan 350.00 YTL duruşma avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 09/10/2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.

YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ
E.2007/10817 K.2008/85 T.15.01.2008
DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI
DUL AYLIĞI
Özet: Haksız eylem sonucu ölen kişi yaşamı süresince çalışmış ve maaşından belirli miktar para Emekli Sandığı'na kesilmiştir. Zarar verenin bu paradan yararlanması söz konusu olamayacağından davacının destekten yoksun kalma tazmi¬natının hesabında Sandık tarafından bağlanan dul aylığı ile tütün ikramiyesinin indirilmesi doğru değildir.
(BK m. 41,42,43,44,45) (5434 m. 129)
Davacı, vatani görevini yaparken meydana gelen trafik kazasında vefat eden eşinden dolayı destekten yoksun kalma tazminatı istemiştir. Dosyadaki kanıtlardan desteğin eşine dul aylığı bağlandığı anlaşılmaktadır. Mahkemece destekten yoksun kalma tazminatının miktarının belirlenmesi için bilirkişi görüşüne başvurulmuştur. Hük¬me esas alınan bilirkişi raporunda davacıya TC Emekli Sandığı tarafından bağlanan görev şehidi dul aylığı tutarının peşin sermaye değeri ile davacıya ödenen tütün ikramiyesi gözetilerek indirim yapılmıştır. Mahkemece bu rapor doğrultusunda maddi tazminata hükmedilmiştir.
Ölen, TC Emekli Sandığı iştirakçilerinden ise, hayatta kalan yakınlarına 5435 sayılı Kanun'un öngördüğü dul ve yetim maaşı bağlandığı gibi toptan ödeme de yapılmış olabilir. Bu dul ve yetim maaşları veya yapılan toptan ödeme destekten yoksun kalma tazminatı gibi hayatta kalanın şahsına bağlıdır, ölenin terekesine dahil değildir. Mirasın reddedilmiş olması maaşların alınmasına engel olmaz. İşte bu ortak nitelikleri itibariyle destekten yoksun kalma tazminatı belirlenirken, öncelikle dul ve yetim maaşlarının peşin ser¬maye değerinin veya toptan ödeme yapılmış ise ödenmiş bu paranın nazara alınıp alınamayacağı sorununun çözümlenmesi gerekir.
06.03.1978 tarih ve 1978/1 Esas, 1978/3 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Karan gereğince, destekten yoksun kalma tazminatının saptanmasında Emekli Sandığı tarafından bağlanan gelirlerin indirilmemesi gerekir. 5434 sayılı TC Emekli Sandığı Kanunu'nun 129. mad¬desinde, görevleri içinde veya dışında ölenlerin dul ve yetimlerinin, ölüme sebep olanlar aleyhine açacakları davaları kovuşturmaya, davalılar üçüncü şahıs ise bunu doğrudan doğruya açmaya Sandık yetkili kılınmıştır. Dava sonunda para tazminatı da alınırsa kovuşturma masrafları ile birlikte, dul ve yetim aylıkları bağlanan hallerde bu aylıkların beş yıllığı, toptan ödeme yapılan hallerde de yarısının Sandıkça alınarak, varsa geri kalanının ilgililere ödeneceği öngörülmüştür. Esasen 129. madde zarar verenden tazminatın tamamının alınacağı hükmünü getirmiş ve Emekli Sandığı davaya katılmış veya doğrudan doğruya dava açmış olduğu takdirde alınacak tazminatın zarara uğrayanlar ile Sandık arasında nasıl bölüşüleceğini saptamıştır. Bu itibarla, tazminat ödemekle yükümlü olan kişi bu maddeye dayanarak tazminatın indirilmesini isteyemez. Haksız eylem sonucu ölen kişi, yaşamı süresince çalışmış ve maaşından düzenli olarak belirli bir miktar para kesilerek Sandığa yatırılmıştır. Zarar verenin bu paradan yararlanması söz konusu olamaz. O halde zarar veren, verdiği zararın tamamını açılan davada ödemelidir.
Somut olayda; destek, vatani görevini jandarma asteğmen olarak yaparken vefat etmiş olup, ölmeden önce yedek subay maaşı almaktadır. Emekli Sandığı tarafından davacıya bağlanan aylık desteğinin hayatta iken maaşından Emekli Sandığı tarafından kesilen miktarların karşılığıdır. O halde Emekli Sandığı tarafından bağlanan aylıklar 5434 sayılı Emekli Sandığı Kanunu gereğince rücua tabi olmayıp destekten yoksun kalma tazminatının hesa¬bında gözetilmemesi gerekir. Açıklanan nedenlerle davacının destekten yoksun kalma tazminatının hesabında TC Emekli Sandığı'nca bağlanan dul aylığı ile tütün ikramiyesinin indirilmiş olması doğru görülmemiştir. Mahkemece açık¬lanan bu yön gözetilmeksizin yukarıda anılan İçtihadı Birleştirme Kararına uygun olmayan bilirkişi raporunun hükme esas alınmış olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda belirtilen nedenlerle davacı yararına (BOZULMASINA) 15.01.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.