Mesajı Okuyun
Old 11-02-2011, 18:10   #2
kapbana

 
Varsayılan

Bulduğum bir Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı şöyle:

T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas: 1995/9-670
Karar: 1995/813
Karar Tarihi: 18.10.1995
ALACAK DAVASI - DAVACININ MESAİ SAATLERİ DIŞINDA DAVALI İŞVERENİN İZNİNİ ALMADAN KENDİ HESABINA İŞ YAPMASI - GÜVENİNİ KÖTÜYE KULLANMANIN VARLIĞI - BOZMA KARARINA UYULMAK GEREĞİ
ÖZET: Davacının mesai saatleri dışında davalı işverenin iznini almadan kendi nam ve hesabına iş yaptığı ve böylece işverenin güvenini kötüye kullandığı anlaşılmaktadır. Davacının bu davranışı haklı fesih nedenini oluşturur. Bu durumda ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinin reddine karar vermek gerekirken kabulü isabetsizdir gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
 
(1475 S. K. m. 17)
Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 1.İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 27.10.1994 gün ve 1993/208-1994/957 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 23.2.1995 gün ve 1994/17362-1995/5886 sayılı ilamı:
( ...Dosyadaki bilgi ve belgelere ve özellikle davalı tanıklarının görgü ve duyguya dayanan anlatımlarına göre, davacının mesai saatleri dışında davalı işverenin iznini almadan kendi nam ve hesabına iş yaptığı ve böylece işverenin güvenini kötüye kullandığı anlaşılmaktadır. Davacının bu davranışı İş Kanunu 17/11. maddesinde sayılan haklı fesih nedenini oluşturur. Bu durumda ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinin reddine karar vermek gerekirken aksine düşünce ile yazılı şekilde kabulü isabetsizdir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI:
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Sonuç: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA oybirliği ile karar verildi.
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları

Bu karar göre işçinin mesai saatlari dışında dahi var ise bir çalışması; işverenin izni olmadığı takdirde işverenin güveninin kötüye kullanıldığı bu sebeple haklı fesih sbebei oluşturduğu kabul edilmiştir.

Yargıtay , diğer bir karara göre ise işçinin kullandığı kartvizitinin varlığı dahi başka yerde çalışmakta olduğunun ispatı için yeterli kabul edilmiştir:

T.C. YARGITAY
9.Hukuk Dairesi
Esas: 1998/5032
Karar: 1998/6738
Karar Tarihi: 16.04.1998
İŞÇİ ALACAKLARI DAVASI - DAVACININ DAVALI İŞVERENİN İZİN VE HABERİ OLMADAN GİZLİ OLARAK BİR BAŞKA İŞYERİNDE ÇALIŞTIĞI - İŞ AKDİNİN DAVALI İŞVERENCE HAKLI OLARAK FESHEDİLDİĞİ - DAVACININ İHBAR VE KIDEM TAZMİNATINI HAK ETMEDİĞİ
ÖZET: Davacının davalı işverenin izin ve haberi olmadan bir başka işyerinde çalıştığı belirlenmiş bulunmaktadır. Fakat davacının bir başka işyerinde çalıştığı gözlenmektedir. Davacının bu davranışı İş Kanunu’ndaki doğruluk ve bağlılığa uymayan davranış kapsamına girmektedir. Durum böyle olunca iş akdi davalı işverence haklı olarak feshedilmiş bulunmaktadır. O halde davacı ihbar ve kıdem tazminatını hak etmediği halde mahkemece hüküm altına alınması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
 
(1475 S. K. m. 17)
Dava: Davacı, ihbar, kıdem tazminatıyla, fazla çalışma ve izin ücretinin ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Karar: Davacı, iş sözleşmesinin davalı işverence tek taraflı olarak feshedildiğinden bahisle ihbar ve kıdem tazminatı istemiştir.
Mahkeme davacı lehine ihbar ve kıdem tazminatına hükmetmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelere ve özellikle yargılama sırasında dinlenen davalı tanıklarının anlatımlarına göre davacının davalı işverenin izin ve haberi olmadan bir başka işyerinde çalıştığı belirlenmiş bulunmaktadır. Keza dosya içinde bulunan davacıya ait kartvizitte davacının adı geçmekte <... Sigorta Aracılık Hizmetleri Limited Şirketi> ifadesi yer almaktadır. Tüm bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere davacının bir başka işyerinde çalıştığı gözlenmektedir. Davacının bu davranışı 1475 sayılı İş Kanunu’nun 17/2-d maddesindeki doğruluk ve bağlılığa uymayan davranış kapsamına girmektedir. Durum böyle olunca iş akdi davalı işverence haklı olarak feshedilmiş bulunmaktadır. O halde davacı ihbar ve kıdem tazminatını hak etmediği halde mahkemece hüküm altına alınması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA, 16.04.1998 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları