Mesajı Okuyun
Old 10-02-2011, 10:10   #1
Konuk

 
Varsayılan iştirak nafakası arttırımı/ intifa hakkı çocuklarınımın mülkiyeti babaya ait oturduğumuz taşınmazın apartman ortak giderleri

*Eski eşim ile 2006 yılında mahkemeye protokol sunarak boşandık.
*Aynı tarihte biri 2 diğeri 8 yaşında olan 2 çocuğumun velayeti tarafımı verildi. Ayrıca eski eşimin mülkiyetinde olan ve hem o tarihte hem de halen kullanmak olduğumuz evin intifa hakları da protokol gereğince çocuklarımız üzerine geçti. Çocuklarımın her biri içinde 250'şer tl. iştirak nafakası hükme bağlandı.
*Ben kamu personeli olarak çalışmaktayım. Bu yüzden halen evimde bakıcı statüsünde kadın çalıştırmaktayım. Büyük olan çocuğum OKS sınav sistemi nedeniyle ilköğretim 5. sınıftan bu yana (şu an 7. sınıfta) dershaneye de devam etmektedir.
*Küçük çocuğum ise ilköğretim 1. sınıftadır.
*Çocuklarımın sağlık güvencesi kendi sosyal güvencemin kapsamındadır. Ve sosyal güvenlik yasalarında yapılan yasal değişikliklerin akabinde kurumun destek payı hayli azalmış olup, tarafımdan yüklenilen kısım da hayli artmıştır. Bulunduğum ilçede küçük oğlumun rahatsızlığına tedavi imkanı bulamadığımdan yakın vilayet hastane ve doktorlarına götürmem gerekmektedir. Küçük oğlum allerjik altyapılı astım hastasıdır.
*Çocuklarımı babaları protokol de her ne kadar kabul etse de arayıp sormamaktadır. Oysa 15 günde bir pazar günleri yaz ayında 1 ay ve milli ve dini bayramlarda olmak üzere şahsi münasebet hakları hükmen de mevcuttur. Her ne kadar boşanma kararı mevcut ise de; eski eşimle yaptığımız BİR SÖZLEŞME DE mevcuttur. BU SÖZLEŞMENİN MADDİ HER BENDİ HÜKMEN UYGULANMAYA muktedir İKEN; ŞAHSİ MÜNASEBETİN TEMİNİNİ sağlamak mümkün değil...
Örneğin 4320 sayılı yasa gereğince boşanmadan önce mahkemece karara bağlanan iştirak nafakalarını ödememiştir. Bu nafakalar tarafımdan icra konusu yapılmış akabinde icra ceza mahkemesinde kendisine hapis kararı çıkmış, ancak bir savcının "tedbir nafakası" ile bu nafakayı karıştırması üzerine temyiz edilmiş ve temyizende onaylanmıştır. Bu onama kararı biz boşandıktan sonra gelmiş eski eşimde protokoldeki "taraflar birbirlerine karşı yürüttükleri tüm davalardan ve alacaklardan vazgeçmişlerdir" maddesine binaen itiraz etmiştir. Mahkeme de bu protokolü dikkate almıştır.
Ancak iş çocuklara ZAMAN ayırmaya onları DEĞER vermeye gelince hem boşanma kararındaki hem de protokoldeki bu YÖNDE yapılan düzenlemelerin yasal güvencesi var mıdır???

*Çocuklarımın intifa hakkı olan ev 2 cocuğum ve kendim tarafından kullanılmaktadır. Ortak gider payı ve vergileri tarafımdan ödenmektedir. Ayrıca bakımı, badanası vs. giderleri de tarafımdan karşılanmaktadır. Apartmanın dış badanası, merdiven boşluklarının badanası, elektrik tadilati, yağmur olukları değişimi, çatı onarımı giderleri de tarafımdan karşılanmıştır.
Şimdi de atıl hale gelen asansörün yerine yeni bir asansör uygulaması yapılacaktır. Bu da daire başı 2.000.-tl.lik bir rakamdır. Tüm bu giderlere sorumlu olabilir miyim?

Kaldı ki; bu evin intifa hakkı çocuklarımda.., mülkiyet hakkı ise eski eşimdedir. Çocuklarımın velayet hakları tarafıma aittir.

* 2006 dan bu yana eşim nafaka arttırımı yapmamıştır. İştirak nafakası toplam 500.-tl.dir. Bu artırımı talep edeceğim ancak aldığım duyumlara göre Tüfe oranı kadar arttırım yaparım demiş, mahkemeye versin zaten mahkemede o kadar vermek zorunda demiş. Bu konuda yargıtay kararı varmış.
Açıkçası Yargıtay'ın bu kararı aldığı doğru ise; Yargıtay mensuplarının çocuğu bir MAL olarak değerlendirdiği kanaatindeyim. Bu oran Kira artışlarına da konu çünkü. Oysa çocuk AY, AY, YIL,YIL gelişen ve ihtiyaçları değişken olan BİR CANLI dır. İNSAN dır. Böyle bir oranlamaya gerçekten tabii midir???