Mesajı Okuyun
Old 08-02-2011, 14:51   #11
ynpzrlyz

 
Varsayılan

Ekteki kararlılık kazanmış ve yeni sayılabilecek bir tarihte verilen Danıştay kararına göre artık hâkimlerin AAÜT. 13/5'e göre avukatlık ücretini takdir etmemesi yanlış olur. Aksi durumda Yargıtay bu yönden temyiz üzerine hükmü düzelterek onayacaktır.
T.C. Danistay
8.Dairesi

Esas: 2008/128
Karar: 2009/1567
Karar Tarihi: 06.03.2009

AVUKATLIK ASGARİ ÜCERT TARİFESİ MADDESİNİN İPTALİ İSTEMİ - BERAAT EDEN VE KENDİSİNİ VEKİL İLE TEMSİL ETTİREN SANIK YARARINA HAZİNE ALEYHİNE MAKTU AVUKATLIK ÜCRETİNE HÜKMEDİLECEK OLMASI - DAVA KONUSU DÜZENLEMEDE ÜST HUKUK NORMLARINA AYKIRILIK BULUNMAMASI

ÖZET: Beraat eden kişinin sadece kendi kusurundan oluşan giderleri ödeyeceği, bu kişinin önceden ödemek zorunda kaldığı giderlerin Hazinece üstlenileceği düzenlendiğinden, ücret ödeyerek avukat tutan ve beraat eden kişinin ödediği avukatlık ücreti de kişinin önceden ödemek zorunda olduğu giderler kapsamında yer aldığından, Devlet Hazinesi’nce karşılanacağı esastır. Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesine ilişkin dava konusu düzenlemede üst hukuk normlarına aykırılık bulunmamaktadır.

(1136 S. K. m. 168) (5271 S. K. m. 231, 232, 324, 327) (Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi m. 13) (Danıştay 8 D. 14.05.2008 T. 2007/263 E. 2008/3515 K.)

Davanın Özeti: 13.12.2007 gün ve 26729 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin Genel Hükümler kısmında bulunan <Ceza davalarında ücret> başlıklı 13. maddesinin son fıkrasında yer alan <Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilir.> şeklindeki kuralın hukuka aykırı olduğu öne sürülerek iptali istemidir.

Savunmanın Özeti: Ceza davalarında davanın bir tarafının Devlet olduğu, davanın kamu adına açıldığına göre dava sonucunda haksız çıkan tarafın kamu, dolayısıyla Devlet olduğu, yargılama giderlerinden olan avukatlık ücretinin hazine aleyhine hükmedilmesinde hukuka aykırı bir yön bulunmadığı, davalı idarece beraat eden sanığın, açacağı tazminat davasında avukatına ödemek zorunda kaldığı vekalet ücretini de talep edebileceği belirtilmekteyse de, 5271 sayılı Yasanın 141. maddesinde belirli konularla sınırlı olarak tazminat davası açılabileceğinin belirtilmesi, avukatlık ücretinin ayrı bir dava açılarak alınma imkanını tanıyan bir kanun hükmü bulunmaması nedeniyle bu görüşe katılmanın mümkün olmadığı, işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

Danıştay Tetkik Hakimi M. B.'in Düşüncesi: Ceza Muhakemesi Kanunu uyarınca beraat eden kişinin sadece kendi kusurundan oluşan giderleri ödeyeceği, bu kişinin önceden ödemek zorunda kaldığı giderlerin Hazinece üstleneceği düzenlendiğinden, ücret ödeyerek avukat tutan ve beraat eden kişinin ödediği avukatlık ücreti kişinin önceden ödemek zorunda olduğu giderler kapsamında yer aldığından, dava konusu düzenlemede üst hukuk normlarına aykırılık bulunmadığından davanın reddinin gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı A. Y. Ö.'in Düşüncesi: Dava, 13.12.2007 tarih ve 26729 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13. maddesinin son fıkrasında yer alan <Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilir.> düzenlemesinin iptali istemiyle açılmıştır.

1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun Avukatlık Ücret Tarifesinin Hazırlanması başlıklı 168. maddesinde tarifenin hazırlanmasının takvimi, süreci ve biçimi düzenlenmiştir.

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231. maddesinin 3. fıkrasında beraat eden sanığa tazminat isteyebileceği bir hal varsa bu da bildirilir. 232. maddesinin 6. fıkrasında, kanun yollarına başvurma ve tazminat isteme olanağının bulunup bulunmadığının, başvuru olanağı varsa süresi ve merciinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekir düzenlemeleri yer almış, aynı Kanunun Yargılama Giderleri başlıklı 324. maddesinde,

(1) Harçlar ve tarifesine göre ödenmesi gereken avukatlık ücretleri ile soruşturma ve kovuşturma evrelerinde yargılamanın yürütülmesi amacıyla Devlet Hazinesinden yapılan her türlü harcamalar ve taraflarca yapılan ödemeler yargılama giderleridir.

(2) Hüküm ve kararda yargılama giderlerinin kimlere yükletileceği gösterilir,

(3) Giderlerin miktarı ile iki taraftan birinin diğerine ödemesi gereken paranın miktarını mahkeme başkanı veya hakim belirler.

(4) Devlete ait yargılama giderlerine ilişkin kararlar Harçlar Kanunu hükümlerine göre, kişisel haklara ilişkin kararlar 9.6.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu hükümlerine göre yerine getirilir.

(5) Türkçe bilmeyen ya da engelli olan şüpheli, sanık, mağdur veya tanık için görevlendirilen tercümanın giderleri yargılama gideri sayılır bu giderler Devlet Hazinesince karşılanır kuralları getirilmiştir.

Anılan Kanunun Beraat veya Ceza Verilmesine Yer Olmadığına Karar Verilmesi Halinde Gider başlıklı 327 maddesinde; (1) Hakkında beraat veya ceza verilmesine yer olmadığına karar verilen kişi sadece kendi kusurundan ileri gelen giderleri ödemeye mahkum edilir.

(2) Bu kişinin önceden ödemek zorunda kaldığı giderler Devlet Hazinesince üstlenilir kurallarına yer verilmiştir.

Alıntısı yapılan 5271 sayılı Yasa kuralları birlikte değerlendirildiğinde, beraat eden sanığa tazminat isteyebileceği durum var ise, bunun ve kanun yolları ile izlenecek yöntemin açıklanacağı, avukatlık ücretinin yargılama giderleri arasında sayıldığı, karar merciince yargılama giderlerinin miktarının ve kimlerden alınacağının belirtileceği, Devlete ait yargılama giderlerine ilişkin kararların Harçlar Kanuna göre yerine getirileceği, tercüman giderlerinin Hazinece karşılanacağı, beraat eden kişinin sadece kendi kusurundan oluşan giderleri ödeyeceği, bu kişinin önceden ödemek zorunda kaldığı giderlerin Hazinece üstlenileceği anlaşılmakta olup, bu bağlamda ücret ödeyerek avukat tutan ve beraat eden kişinin ödediği ücretin de kişinin önceden ödemek zorunda olduğu giderler kapsamında değerlendirilmesinde anılan yasal düzenlemelere aykırı bir yön bulunmamaktadır.

Yukarıda sözü edilen 324. maddede yargılama giderinden, 327. maddede giderden söz edilmekte ise de, 327. maddenin 324. maddeye göre daha geniş ve genel bir ifade kullandığı bu ifadelerin beraat eden kişinin avukatlık ücretinin Hazinece karşılanmasına engel bir hukuki durum oluşturmadığı sonucuna ulaşılmaktadır.

Bu itibarla, davaya konu düzenlemede üst hukuk normlarına aykırılık görülmemektedir.

Nitekim, 13.12.2006 tarihli ve 26375 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13. maddesinde yer alan aynı nitelikte düzenleme getiren cümlenin iptali istemiyle açılan davada, Danıştay 8. Dairesi’nin 14.05.2008 tarihli ve E: 2007/263 K: 2008/3515 sayılı kararı ile de davanın reddine karar verilmiştir.

Belirtilen nedenlerle, davanın reddinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü.

Dava, 13.12.2007 gün ve 26729 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin Genel Hükümler kısmında bulunan <Ceza davalarında ücret> başlıklı 13. maddesinin son fıkrasında yer alan <Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilir.>, şeklindeki kuralın hukuka aykırı olduğu öne sürülerek iptali istemiyle açılmıştır.

1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun <Avukatlık Ücret Tarifesinin Hazırlanması> başlıklı 168. maddesinde, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin Türkiye Barolar Birliği’nce hazırlanma şekli düzenlenmiştir.

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun <Yargılama Giderleri> başlıklı 324. maddesinde, harçların ve tarifesine göre ödenmesi gereken avukatlık ücretleri ile soruşturma ve kovuşturma evrelerinde yargılamanın yürütülmesi amacıyla Devlet Hazinesinden yapılan her türlü harcamaların ve taraflarca yapılan ödemelerin yargılama giderleri olduğu belirtilmiştir. Anılan Kanunun <Beraat veya Ceza Verilmesine Yer Olmadığına Karar Verilmesi Halinde Gider> başlıklı 327. maddesinde ise; hakkında beraat veya ceza verilmesine yer olmadığına karar verilen kişinin sadece kenen kusurundan ileri gelen giderleri ödemeye mahkum edileceği, bu kişinin önceden ödemek zorunda kaldığı giderlerin Devlet Hazinesince üstlenileceği kurallarına yer verilmiştir.

Yukarıda yer alan yasal düzenleme uyarınca, beraat eden kişinin sadece kendi kusurundan oluşan giderleri ödeyeceği, bu kişinin önceden ödemek zorunda kaldığı giderlerin Hazinece üstlenileceği düzenlendiğinden, ücret ödeyerek avukat tutan ve beraat eden kişinin ödediği avukatlık ücreti de kişinin önceden ödemek zorunda olduğu giderler kapsamında yer aldığından, Devlet Hazinesince karşılanacağı esastır.

Bu durumda, beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesine ilişkin dava konusu düzenlemede üst hukuk normlarına aykırılık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, artan 23.00 TL posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine, karar verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 575.00 TL vekalet ücretinin davacı idareden alınarak davalı vekiline verilmesine 06.03.2009 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)