Mesajı Okuyun
Old 01-02-2011, 22:51   #2
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan huulya
Arkadaşlar;sözkonusu ceza davasında suç;(ruhsatsız silah bulundurma suçu nedeniyle) 2005 yılında yılında işlenmiş,yerel mahkeme 2006 yılında kararını vermiş,karar Yargıtayda 2006 yılında onanmıştır.Bunun üzerine 2010 yılında çağrı kağıdı ile sanığa teslim olması gerektiğine dair tebligat gönderilmiştir;fakat sanık teslim olmamış,hakkında yakalama kararı mevcuttur.Sorum şu olacak;sözkonusu sanık lehine hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu işletilebilir mi?Lehe kanun geriye yürüyecek midir kesin hükümle sonuçlanmış bu davada?Her ne kadar ceza muhakemesinde derhal uygulanma ilkesi geçerli olsa da bu kurum bir cmk kurumu olarak kabul edilebilir mi ?Zira cmk.md 231 de yapılan değişiklikle üst sınır 2 yıla çıkarılmıştır.

Değerli meslektaşım, hükmün açıklanmasının geri bırakılması her ne kadar usul kanunu içinde düzenlenmiş olsa da maddi ceza hukukuna ilişki bir müessese olduğu kabul edilmektedir. Buna gösterge olarak da sanık hakkında güvenlik tedbirine hükmedilebilinmesi gösterilmektedir. Ben de bu kanıdayım. Yargıtay ceza daireleri de 5560 sayılı yasa ile yapılan değişiklik sonrasında aynı gerekçelerle sanığın hukuki durumunun HAGB açısından değerlendirilmesi zorunluğundan bozma kararları verdi.

Sizin olayınızdaki gibi kesinleşen kararlar açısından, 5728 sayılı yasanın yürürlük tarihinden önce (08.02.2008) kesinleşen kararlar yönünden ise anılan kanunun Geçici 1. maddesi uyarınca hareket edilecek ve mahkemece yapılacak incelemeye göre HAGB kararı verilebilecektir. İstemin kabulü halinde itiraz, reddi halinde temyiz kanun yolu açıktır. Mahkeme şartlara göre duruşma açabilir, evrak üzerinde de inceleme yapabilir. HAGB. incelemesi ve kurulacak yeni hüküm açısından kanıt toplamak gerekiyorsa duruma açılması zorunludur. Yasa maddesini aşağıya aktarıyorum. Saygılarımla.


Alıntı:

Kanun No. 5728
GEÇİCİ MADDE 1- Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte Yargıtay ilgili ceza dairesinde bulunan dosyalar hakkında bu Kanunun lehe hükümlerinin derhal uygulanabileceği hallerde, usule aykırılık bulunmadığı takdirde, dosya esastan incelenmek, acele işlerden sayılmak ve Türk Ceza Kanununun 7 nci maddesi dikkate alınmak suretiyle karar verilir.
Bu Kanun yürürlüğe girdiği tarihten önce kesinleşmiş ve infaz edilmekte olan mahkûmiyet kararları hakkında, lehe kanun hükümleri, hükmü veren mahkemece 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 98 ilâ 101 inci maddeleri dikkate alınmak ve dosya üzerinden incelenmek suretiyle belirlenir. Ancak, hükmün konusunun herhangi bir inceleme, araştırma, delil tartışması ve takdir hakkının kullanılmasını gerektirmesi halinde inceleme, duruşma açılmak suretiyle yapılabilir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce kesin hükümle sonuçlanmış olan davalarda lehe hükmün belirlenmesi ve uygulanması amacıyla, yapılan yargılama bakımından dava zamanaşımı hükümleri uygulanmaz.
İşbu Kanun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla kesinleşmemiş olmakla beraber hükme bağlanmış olan dosyalarda uzlaşma kapsamının genişlediğinden bahisle bozma kararı verilemez.