Mesajı Okuyun
Old 25-01-2011, 09:28   #3
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

**Davalıya isticvab davateyesi çıkarılması gerekmektedir.

Yargıtay 3.Hukuk Dairesi

Esas No: 2001/8614 Karar No: 2001/8826 Karar Tarihi: 08.10.2001

Dava: Dava dilekçesinde 220.000.000 lira bedelli 01.05.2000 ödeme tarihli bono senedinden dolayı borçlu olmadığının tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Karar: Davacı dilekçesi ile; Aydın 2.İcra Müdürlüğü'nün 2000/2899 E. sayılı dosyasında takibe konulan 1.5.2000 ödeme tarihli 220.000.000 lira bedelli bono senedini dava dışı Ümit D. adlı şahsa aldığı zeytinyağı ve sabun karşılığında verdiğini, sonradan anlaşarak aldıklarını geri teslim ettiğini böylece senedin karşılıksız kaldığını buna rağmen, senedin adı geçenin şoförü ( davalı ) Latif U. tarafından icraya konulduğunu ileri sürerek borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı duruşmaya gelmemiş, bir cevapta vermemiştir.Mahkemece, davacının borçlu olmadığını herhangi bir belgeyle ispatlayamadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Dava, menfi tespit davası olup ispat hususu bakımından genel yargılama usulüne tabidir. Davacı, davasını ispat bakımından yazılı delil ileri sürememiş ve borcun miktarı itibariyle de tanık dinlenemeyeceğinden sadece yemin deliline dayanmıştır. Mahkemece, talep dikkate alınarak davalıya ihtarlı yemin davetiyesi çıkartılmış ancak, usulüne uygun tebliğin yapılmadığı gözetilmeden hüküm kurulmuştur.Tebligat Kanununun 9. maddesinin 3.bendinde; "Davetiyede davet edilen şahsın hangi gün ve saatte hazır bulunması lazım geldiği ... hususunu ihtiva eder" hükmü yer almaktadır.Oysa, davalının yemin için çağrıldığı duruşma günü 29.5.2001 tarihine atılı iken, çıkartılan davetiyenin üzerine 19.5.2001 tarihi yazılmıştır. Duruşma ise 29.5.2001 tarihinde yapılmış davalı bu duruşmaya gelmemiştir.

Bu durumda; davalı adına çıkartılan yemin davetiyesi usulüne uygun tebliğ edilmediğinden geçerli değildir.

Tebligatın geçersiz olduğu nazara alınmadan davacının savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.Kabule göre de; HUMK.nun 337. maddesi hükmüne göre "...Tayin edilen günde o kimse gelmezse yeminden kaçınmış ve yemin edeceği vakıaların da sabit olmuş sayılmasına karar verilir."Mahkemece yapılacak iş; davalıya yeniden usulüne uygun yemin davetiyesi çıkartılarak hasıl olacak sonuç dairesinde hüküm kurmaktan ibarettir.
Sonuç: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.10.2001 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Kolay gelsin,