 |
Alıntı: |
 |
|
|
 |
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici |
 |
|
|
|
|
|
|
Bu hüküm varken İİK.71/son hükmünün "takibin kesinleşmesini arayan" hükmüne yönelmek zorunlu mudur? Takip kesinleşmeden, misal takibin açılması noktasında BK.136/2 ve 3 uygulanır diye düşünüyorum. Bu bağlamda tebligat yapılamadığı için takip kesinleşmemişse BK.136/2 ve 3 uygulanmalıdır. Dolayıısyla alacaklının adres tahkiki talebi de zamanaşımını kesmelidir.
|
|
 |
|
 |
|
Takibin kesinleşmesinden sonraki aşamada zamanaşımı ve 71. maddeye göre "icranın geri bırakılmasını" talep edebilmek ile takibin kesinleşmesinden önceki dönemde zamanaşımının gerçekleşmesi ve bunu "süresinde" ileri sürmek (örn:
İİK m.62: "İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını,
ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak
icra dairesine bildirmeye mecburdur..."
168/5: "Borçlu olmadığı veya borcun itfa edildiği veya mehil verildiği veya
alacağın zamanaşımına uğradığı veya yetki itirazını sebepleri ile birlikte
beş gün içinde icra mahkemesine bir dilekçe ile bildirerek merciden
itirazın kabulüne dair bir karar getirmediği takdirde cebri icraya devam olunacağı ihtarı.")
farklı şeylerdir (diye düşünüyorum

).
Saygılar...