14-01-2011, 16:13
|
#9
|
|
Boşanabilmek için mutlaka daha az kusurlu olmak gerekmez. Kusuru daha ağır olan eş de boşanmayı talep edebilir, karşı çıkma hakkın kötüye kullanımı olarak değerlendirildiği takdirde, kazanabilir de. Önemli olan TAM KUSURLU olmamak.
Somut olayda da önemli olan husus şu:
Yeni bir boşanma davası açmak için ; "Yeni sebeplerin" varlığı gerekir. Redle sonuçlanan ilk davadan sonra taraflar bir araya hiç gelmemiş, yeni hiç bir olay olmamışsa (Karşı tarafa boşanma nedeni olarak atfedilebilecek) açacağınız yeni dava da redle sonuçlanacaktır. Ancak bir araya gelmemeye rağmen; karşı yana yüklenebilecek yeni bir kusur var ise (Sözgelimi evlilik birliği devam ettiği sürece sadakat yükümlülüğü devam etmektedir; buna aykırı bir davranış vb. Ya da gıyapta hakaret vb.vb.) bu yeni vakıayı neden göstererek yeni bir dava açmanıza da engel yok.
Açılacak yeni davada da, karşı yanın boşanmaya karşı çıkmasının açıkça HAKKIN KÖTÜYE KULLANIMI olduğu vurgusunda bulunabilirsiniz. Zira bahsettiğiniz koşullardaki bir evliliğin devamında, ne taraflar, ne de toplum için yarar yok gibi görünüyor. Unutulmaması gereken konu; DAVACININ TAM KUSURLU OLMAMASI GEREKTİĞİdir.
Son olarak, bunları seçmek yerine, 2 yıl daha beklemeyi tercih de edebilirsiniz. Kesinleşmeden itibaren bir yıllık süre zaten geçmiş, 2 yıl sonra 3 yıl tamamlanacağı için; kusur aranmaksızın boşanma davasını neticelendirmek çok daha kolay.
Saygılarımla...
|