Değerli üstadım
Av.Armağan Konyalı, kanımca söz konusu somut olay TCK'nun 98. maddesi kapsamında değerlendirilebilir. Şimdi gelelim bu fikrimin gerekçelerine;
1) Söz konusu maddede
yardım veya
bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi suç olarak tanımlanmıştır. Madde metninde belirtilen durumlarda bulunan kimseye karşı yardım yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde bu suç oluşacaktır.
a)Somut olayda küçüğe yardım edilmeli midir? Evet YARDIM edilmelidir. Söz konusu yardım hal ve koşulların elverdiği ölçüde olacaktır. Dolayısıyla yardım yükümlülüğü ihlal edilmiştir.
 |
Alıntı: |
 |
|
|
 |
Yazan Av.Armağan Konyalı |
 |
|
|
|
|
|
|
...Halbuki okul yöneticilerinin yardım ve bildirim yükümlülüğü yoktur. ...Okul yöneticilerinin görevlerinden doğan yükümlülükleri bulunmaktadır.
|
|
 |
|
 |
|
?İ?: Yardım yükümlülüğünün neden okul yöneticilerinin görevlerinden doğan yükümlülük kapsamı dışında değerlendirildiğine anlam veremedim.
b)
|
|
|
|
...ya da durumu derhâl ilgili makamlara bildirmeyen kişi...
|
|
 |
|
 |
|
Burada bildirim yükümlülüğünden ne anlaşılması gerektiği konusunda belirsizlik olduğu kanaatindeyim. Ancak somut olaya göre bildirimin yapılması gereken kuruluş/makam bir sağlık merkezi olarak kabul edilirse bildirim yükümlülüğünün de ihlal edilmiş olabileceğini düşünmekteyim;ama bu konuda tereddütlerim var ve konuyu siz değerli hukukçuların tartışmasına açıyorum.
2) Madde metninden açıkça anlaşılacağı üzere suçun konusu
yaşı,
hastalığı veya
yaralanması dolayısıyla ya da herhangi başka bir nedenle
kendini idare edemeyecek durumda olan kimse olabilir. Somut olayımızda bu konuda şüphe olmadığı açıktır.
3) Madde gerekçesinde belirtildiği üzere suçun faili ise,
herkes olabilir. Dolayısıyla fail konusunda da herhangi bir sıkıntının olmadığı kanısındayım.
SONUÇ: Somut olayımız TCK'nun 98 maddesi kapsamında değerlendirilebileceğinden dolayı TCK'nun görevi kötüye kullanma başlıklı 257. maddesinin söz konusu olay bakımından bertaraf edilidiği kanısındayım. Saygılarımla.