 |
Alıntı: |
 |
|
|
 |
Yazan hızır hafiye |
 |
|
|
|
|
|
|
Birisine fuhuştan işlem yaparsınız hırsızlık mı yapalım der. hırsız yakalarsınız adam mı öldürelim der. katil yakalarsınız terörist mi olalım der.velhasıl kimse ne suçunu kabul eder nede cezayı beğenir.Bunun içindir ki kanun koyucu neyin suç neyin kabahat olduğunu şahısların inisiyatifine bırakmamış yazılı kurallarla belirlemiş.Kimine çocuğuyla kadeh tokuşturmak zevkli gelir, kimine sarhoş olup sokaklarda nara atmak, kimine de esrar çekip kafayı bulmak.Bir şeyin güzel olması doğru olduğu anlamına gelmez.Eleştiri yaparken hukuki normlara göre yapılmalı, laf olsun diye değil.Uyuşturucu madde kullanmaktan işlem yapılan biride polise yönelik,hayatında hiç esrar içmemiş ki ne bilir, içemediği için işlem yapıyor derse dayanak noktanız arasında ne fark kalır. Şu ana kadar hiçbir katılımcının polisin mevzuat bilgisi yetersizliği üzerine eleştiri yapmaması da ayrı bir muamma. Bu sitede hala, çocuğun ifadesi alınırken avukat olmalımı olmamalımı diye soran 4 yıl hukuk fakültesi okuyup avukatlık stajını yapan avukatların olduğunu görünce üzülüyorum ama aynı şekilde bu soruya canla başla farklı cevaplar veren avukatları görünce hem üzülüyor hem de seviniyorum (mesleki dayanışmalarından dolayı). Demek ki bazı şeyler okumayla değil uygulamayla öğreniliyor. Şu andan itibaren hiç bir kolluk bu hatayı yapmaz. Yapan olursa da tck madde 20 cezai sorumluluğun şahsiliği ilkesine göre yargılanır. Avukatlarımızın bunu bilmesi lazım ama sitede sorulan soruları ve yapılan yorumları okuyunca bu cümleyi yazma cesaretini kendimde buldum.
Ayrıca niye insanlarımız polis teşkilatını hala tek vücut gibi düşünme gafletinden kurtulamaz. yani polis buradaysa demek ki başka yerde değil mantığı hangi aklın ürünüdür..Sevgili hukukçularımız, polis organize olmuş bir kurumdur. siz ıssız bir yolda radardan ceza yerken aynı zamanda bir terör örgütüne yönelik operasyonda yapılıyor olabilir sokaktaki adi bir kavgaya müdahalede yada uyuşturucu satıcılarına yönelik teknik dinlemede. Bu yüzden polis bu işlerle uğraşacağına şunlara baksın demek bu tarz, üyelik gerektiren sitenin katılımcılarına yakışmaz.
|
|
 |
|
 |
|
Sayın Hızır Hafiye,
Öncelikle amacımın kesinlikle ikili tartışmalara girmek olmadığını belirtmek isterim. Sizin de, samimiyetle, böyle bir amacınız olmadığının farkındayım. Bildiğiniz gibi hukuk sadece ceza hukuku ile sınırlı değildir. Siz, örnek verecek olursak, ceza hukukunu çok iyi bildiğinizi belirtirken; size bir başkası hukukun tamamen farklı bir alanıyla ilgili soru sorduğunda buna yanlış cevap vermeniz ya da bilmemeniz sizin iyi bir hukukçu ya da emniyet mensubu olmadığınızı göstermez. Önemli olan, bilmediğimiz şeyi öğrenecek tevazuyu gösterebilmektedir. Ben sizin de bu yaklaşıma sahip olduğunuz ve dolayısıyla avukat meslektaşlarımızın sorduğu sorularda da böyle bir öğrenme isteği olması sebebiyle ayıplanmamaları gerektiğine katılacağınız kanaatindeyim. En nihayetinde bu sitenin amaçlarından birisi de bilgi paylaşımı ve önemli olan kişilerin bilginin peşinde olması ve bu erdemi gösterebilmesidir diye düşünüyorum.
Şimdi örrneğin, polisin de görev alanında yer alan ve İçişleri Bakanlığının da çok çaba sarf edip eğitimler sunduğu Mültecilerin Hukuki Statüsüne İlişkin 1951 Cenevre Sözleşmesinin bir detayıyla ilgili bir soru sorulsa bunu -çok doğal olarak- ilk etapta bilememeniz sizi bilgisiz bir polis yapmaz. Aksine, bunu araştırmanız, yine benim kanaatimce sizi mesleğinizde bilgili bir polis yapar.
Polisin tek bir vücut gibi düşünülmesi eleştirinizle ilgili olaraksa belirtmem gerekir ki, ben bu keyfi uygulamayı oraya gidip uygulama yapan polislerin iradesinin ürünü olarak değil ama idari anlamda bu talimatı veren veya verdirten -ki bu nerelere dayanır bilemeyiz- makamların eseri olarak görüp, onlarla ilgili avukat olan bir vatandaş olarak eleştiri yaptım ve oraya giden polislerle ilgili özellikle "gönderilen" gibi edilgen ifadeler kullandım. Elbette polisimiz pek çok hayati operasyonda canla başla bizi korumakta ve herşeyden önemlisi vazifesini yapmaktadır bu konuda diyecek bir sözümüz olamaz. Ancak hukuki dayanaktan yoksun bir şekilde yapılan işlemde oluşan tüm zaman kaybının maliyeti, oraya giden polis arabasının benzini, boş yere meşgul edilen polis memurlarının maliyeti vatandaş olarak bizlerin cebinden çıkmaktadır ve bunu sorgulamak da herhalde çok anlamsız değildir.
Son olarak, esrar içen ve içkili lokantada ailesinin yanında oturan çocukla ilgili olarak yaptığınız kıyasa, hem ceza hukukundaki kıyas yasağı ilkesinden dolayı hem de fiillerden biri suç öbürü olmadığı için katılmamaktayım. Hele ki yapılan işlemin hukuka uygun olmadığına sizin de "şu andan itibaren hiçbir kolluk bu hatayı yapmaz" cümlenizle hak vermenizden sonra. Yasada açıkça düzenlenmiş bir suç için "aman canım polis de biraz esnek olsa" yaklaşımı söz konusu olsaydı elbette haklısınız ancak burada söz konusu olan hukuksuz bir uygulamadır ve hukuksuz uygulamanın sebebi birilerinin keyfi tutumuysa, kendi hayat tarzını yansıtan aslında bunu eleştirenler değil yine o uygulamayı yap
tırtan kişilerdir.
Avukatlar da, diğer meslek mensupları da kendi bilgi dağarcıkları ve kanunların çizdiği sınır doğrultusunda bunu tartışmakta özgürdür. Size yukarıda belirttiğim noktalarda katılmıyor ancak burada paylaşımda bulunmanızdan ötürü çok büyük mutluluk duyuyor, yaptığınız kutsal görevde canı gönülden başarılar diliyorum.