| 
		 
			
			 
			
			
			
			
		 
			
				  
				
		
	  | 
	
	
		
			
			
				 
				Evlilik dışında koruma-4320  değişiklik tasarısı
			 
			 
			
		
		
		
		Merhaba 
 
KSGM den gelen maili aşağıya alıntıyorum.Keşke ölümler almadan bu değişiklik yapılabilmiş olsaydı. 
 
4 Ocak 2011 tarihine kadar görüş bildirmemiz istenmiş. 
 
Değişiklik önerilerini acele paylaşmamız yararlı olacak. 
 
Önerilerimizi tasarı ile de sınırlı tutmamız gerekmez bence. 
 
Saygıyla 
 
Av.Habibe Yılmaz Kayar 
 
 
  
Ek: 1) Kanun Tasan Taslağı ve Genel Gerekçe ile Madde Gerekçeleri (5 Sayfa) 
   
AİLENİN KORUNMASINA DAİR KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR 
KANUN TASARISI TASLAĞI  
  
MADDE 1- 14/1/1998 tarihli ve 4320 sayılı Ailenin Korunmasına 
Dair Kanunun 1 inci maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 
"MADDE 1- Türk Medenî Kanununda öngörülen tedbirlerden ayrı 
olarak, eşlerden birinin veya çocukların veya aynı çatı altında 
yaşayan diğer aile bireylerinden birinin veya mahkemece ayrılık karan 
verilen veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı olan veya evli olmalarına 
rağmen fiilen ayrı yaşayan aile bireylerinden birinin veya evlilik 
birliği boşanma ile sona ermiş olan eski eşlerden birinin veya 
çocukların veya diğer aile bireylerinin ya da resmî evlilik olmaksızın 
bir arada yaşayan bireylerden birinin veya bunların müşterek 
çocuklarının veya diğer aile bireylerinin aile içi şiddete maruz 
kaldığını veya şiddete uğrama tehlikesi altında olduğunu kendilerininveya Cumhuriyet Başsavcılığının bildirmesi üzerine Aile Mahkemesi 
Hâkimi meselenin mahiyetini göz önünde bulundurarak kural olarak 
duruşma yapmaksızın ve şiddetin belgelenmesini aramaksızın re'senaşağıda sayılan tedbirlerden bir ya da birkaçına birlikte veya uygun 
göreceği benzeri başka tedbirlere de hükmedebilir: 
Şiddet uygulayan veya şiddet uygulama ihtimâli bulunan bireyin; 
a) Birinci fıkrada belirtilen bireylere karşı şiddete veya 
korkuya ya da tehdide yönelik söz ve davranışlarda bulunmaması, 
b) Müşterek evden uzaklaştırılarak bu evin birincifikrada 
belirtilen bireylere tahsisi ile bu bireylerin birlikte ya da ayrı 
oturmakta olduğu eve veya işyerlerine ya da bu bireylere yaklaşmaması, 
c) Birinci fıkrada belirtilen bireylerin eşyalarına zarar vermemesi, 
ç) Birinci fıkrada belirtilen bireyleri iletişim araçları ile rahatsız etmemesi, 
d) Varsa silah veya benzeri araçlarım genel kolluk kuvvetlerine teslim etmesi, 
e) Alkollü veya uyuşturucu herhangi bir madde kullanmış olarak 
şiddet mağduruna yaklaşmaması ya da şiddet mağdurunun yaşamakta olduğu 
konuta veya işyerine gelmemesi veya bu yerlerde bu maddeleri 
kullanmaması, 
f) Bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması. 
Yukarıdaki hükümlerin uygulanması amacıyla öngörülen süre altı 
ayı geçemez ve kararda hükmolunan tedbirlere ayları davranılması 
halinde tutuklanacağı ve hakkında hapis cezasına hükmedileceği hususu 
şiddet uygulayan veya şiddet uygulama ihtimâli bulunan bireye ihtar 
olunur. 
Eğer şiddet uygulayan veya şiddet uygulama ihtimâli bulunanbirey aym zamanda ailenin geçimini sağlayan yahut katkıda bulunan kişi 
ise hâkim, bu konuda mağdurların yaşam düzeylerini göz önünde 
bulundurarak daha önce Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre nafakaya 
hükmedilmemiş olması kaydıyla talep edilmese dahi tedbir nafakasına 
hükmedebilir. 
Bu Kanun kapsamındaki başvurular ve verilen kararın infazı için 
yapılan icraî işlemler harca tâbi değildir." 
MADDE 2- 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanunun 2 nci 
maddesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 
"MADDE 2- Koruma kararının bir örneği mahkemece Cumhuriyet 
Başsavcılığına tevdi olunur. Cumhuriyet Başsavcılığı kararın 
uygulanmasını genel kolluk kuvvetleri marifeti ile izler. 
Koruma kararma uyulmaması hâlinde genel kolluk kuvvetleri, 
mağdurların şikâyet dilekçesi vermesine gerek kalmadan re'sen 
soruşturma yaparak evrakı en kısa zamanda Cumhuriyet Başsavcılığına 
intikal ettirir. 
Cumhuriyet Başsavcılığı koruma kararına uymayan şiddet uygulayan 
veya şiddet uygulama ihtimâli bulunan bireyler hakkında Sulh Ceza 
Mahkemesinde kamu davası açar. 
Fiili başka bir suç oluştursa bile, koruma kararma aykırı 
davranan şiddet uygulayan veya şiddet uygulama ihtimâli bulunan 
bireyler hakkında ayrıca üç aydan altı aya kadar hapis cezasına 
hükmolunur. 
Bu Kanunun uygulanmasına ilişkin hususlar yönetmelikle düzenlenir." 
MADDE 3 - Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer. 
MADDE 4 - Bu Kanun hükümlerim Bakanlar Kurulu yürütür. 
GENEL GEREKÇE 
  
17/1/1998 tarihli ve 23233 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak 
yürürlüğe giren 14/1/1998 tarihli ve 4320 sayılı Ailenin Korunmasına 
Dair Kanun, aile içi şiddeti önleme konusunda reform niteliği taşıyan 
önemli bir yasal düzenlemedir. Ailenin Korunmasına Dair Kanunla 
Devlet, aile içi şiddetin önlenmesi için yükümlülükler üstlenerek; 
şiddetin kaynağında önlenmesini amaçlamıştır, 
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nİn (TBMM) 25/6/2005 tarihli ve 853 
sayılı Kararıyla oluşturulan Töre ve Namus Cinayetleri ile Kadınlara 
ve Çocuklara Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Araştırılarak Alınması 
Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan TBMM Araştırma 
Komisyonu Raporu ve anılan Rapora istinaden hazırlanan, 4/7/2006 
tarihli ve 26218 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 2006/17 sayılı 
Başbakanlık Genelgesi ile kadına ve çocuğa yönelik her türlü şiddetin 
en etkin biçimde önlenmesini sağlamak amacıyla 4320 sayılı Kanunda da 
değişiklikler yapılması öngörülmüştür. Her ne kadar, 4/5/2007 tarihli 
ve 26512 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 26/4/2007 
tarihli ve 5636 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanunda Değişiklik 
Yapılması Hakkında Kanunla 4320 sayılı Kanunda önemli değişiklikler 
yapılmış ise de gerçekleştirilen bu değişiklikler yeterli olmamıştır. 
Tasarı, kadına ve çocuğa yönelik şiddetin önlenmesini temel amaç 
edinen 4320 sayıb Kanunun daha etkin tedbirler alınarak 
uygulanabilmesi, uygulamadan doğan tereddütlerin ve kavram 
kargaşasının giderilmesi amacıyla hazırlanmıştır. 
Bilindiği üzere 4320 sayılı Kanunda, Kanunun uygulanmasından 
doğan aksaklıkların giderilmesi amacıyla 5636 sayılı Kanunla yapılan 
değişiklikle Kanunun kapsamı genişletilmekle birlikte, Kanunla 
öngörülen koruma, tedbirleri, uygulamada sadece resmî evlilik bağı 
bulunan birlikteliklerdeki şiddeti kapsamakla sınırlı kalmaya devam 
etmiştir. 
Oysa ki, evrensel bir sorun olan kadına ve çocuğa yönelik 
şiddetin sadece resmî evliliklerde değil yakm yaşam arkadaşlığı 
şeklinde devam eden birlikteliklerde (zorla yaptırılan çocuk 
evlilikleri gibi) de kadına ve çocuğa yönelik olarak önemli bir tehdit 
oluşturduğu hatta şiddetin en üst boyutu olan ölümle sonuçlanabildiği 
gerçeği karşısında, 4320 sayılı Kanunun genel uygulama sonuçlan 
itibariyle sadece resmî beraberlik bağı içerisindeki aile içi şiddeti 
kapsaması, şiddet mağdurlarının eşit olarak korunamamasına ve telafisi 
imkânsız olumsuz sonuçların doğmasına neden olabilmektedir. Bu 
bağlamda, 4320 sayılı Kanunda yapılan olumlu değişiklikler uygulamada 
sadece 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu kapsamında kurulmuş olan 
evliliklerdeki şiddete karşı koruma tedbirleri getirmekte, bu 
evlilikler dışındaki şiddet mağdurlarına karşı alınması 
gereken önlemleri kapsamamaktadır. Oysa ki, şiddete karşı koruma 
amacım taşıyan yasaların öncelikli ana hedefi insan hakları temelinde 
"şiddet gören veya şiddete uğrama tehlikesi altındaki kişinin 
korunması"dir. Devlet, gerek anayasal sorumluluğunun gerekse taraf 
olduğu uluslararası sözleşmelerden doğan yükümlülüklerinin bir gereği 
olarak da şiddet mağduruna bu korumayı sağlamakla yükümlüdür. 
Bilindiği Üzere, Türkiye'nin de 1985 yılında imzaladığı ve 1986 
yılında yürürlüğe giren Birleşmiş Milletler Kadınlara Karşı Her Türlü 
Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi'nin (CEDAW) 1 İnci maddesinde, "eşit 
haklar ilkesinin medeni durumuna bakılmaksızın bütün kadınlar için 
geçerli olduğu" hususu açık olarak düzenlenmiştir. Gerek taraf 
olduğumuz uluslararası sözleşmeler gerekse Anayasa'nın 90 ıncı maddesi 
ve iç hukukumuzdaki düzenlemeler, şiddete karşı koruma sağlarken 
şiddet mağdurunun medenî durumunun bu korumayı sağlamada araştırılması 
gereken yasal bir koşul olamayacağım açıkça göstermektedir. 
Her ne kadar bazı mahkemelerce 4320 saydı Kanun hükümleri geniş 
yorumlanarak resmî olmayan birlikteliklerde ve özellikle eski eşler 
tarafından şiddet uygulanması durumunda koruma tedbirlerine karar 
verilmekte ise de 4320 sayılı Kanun kapsamında verilen 
koruma kararlarına karşı kural olarak temyiz olanağının bulunmaması 
nedeniyle bu konuda uygulamada içtihat birliği sağlanamamıştır. 
4320 sayılı Kanun kapsamında koruyucu tedbirlere hükmedebilmek 
için şiddetin gerçekleşmiş olması şartı aranmamalıdır. Kanunun ruhuna 
uygun olarak "şiddete uğrama tehlikesinin varlığı" koruma tedbirinin 
verilmesi için yeterlidir. Tasarı ile uygulamada bu konuda da 
yaşanılan tereddütleri gidermek amaçlanmıştır. 
Bu bilgiler ışığında Tasarı ile 4320 sayıh Kanunun; 
1 inci maddesinin birinci fıkrasına "veya evlilik birliği 
boşanma ile sona ermiş olan eski eşlerden birinin veya çocukların veya 
diğer aile bireylerinin ya da resmî evlilik olmaksızın bir arada 
yaşayan bireylerden birinin veya bunların müşterek çocuklarının veya 
diğer aile bireylerinin" İfadesi ile "veya şiddete uğrama tehlikesi 
altında olduğunu" İfadesinin, 
1 inci maddenin, ikinci, üçüncü ve dördüncü fıkralarına "şiddet 
uygulayan veya şiddet uygulama ihtimâli bulunan birey", 
2 nci maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkralarına "şiddet 
uygulayan veya şiddet uygulama ihtimâli bulunan birey" 
ifadelerinin eklenmesi uygun bulunmuştur. 
MADDE GEREKÇELERİ 
  
  
MADDE 1- Kadına ve çocuğa yönelik şiddeti sadece resmî 
beraberlikler çerçevesinde kurulmuş olan aile içinde gerçekleşen 
şiddet olarak algılamamak gerekmektedir. Bu gerçeklikten hareketle de 
Devlet mağdurların medenî durumuna bakmaksızın, şiddet mağdurlarını 
koruma yükümlülüğünü yerine getirmelidir. Gerçekten de Türkiye'nin 
taraf olduğu Birleşmiş Milletler Kadınlara Karşı Her Türlü 
Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi'nin (CEDAW) birinci maddesinde "eşit 
haklar ilkesinin medenî durumuna bakılmaksızın bütün kadınlar için 
geçerli olduğu" hususu açık olarak düzenlenmiştir. Gerek taraf 
olduğumuz uluslararası sözleşmeler gerekse Anayasa'nm 90 mcı maddesi 
ve iç hukukumuzdaki düzenlemeler şiddete karşı koruma sağlarken şiddet 
mağdurunun medenî durumunun bu korumayı sağlamada araştırılması 
gereken yasal bir koşul olamayacağım açıkça göstermektedir. Bu 
nedenlerle ve Kanunun uygulanmasında yaşanılan aksaklıkları gidermek 
amacıyla maddenin birinci fıkrasına "veya evlilik birliği boşanma ile 
sona ermiş olan eski eşlerden birinin veya çocukların veya diğer aile 
bireylerinin ya da resmî evlilik olmaksızın bir arada yaşayan 
bireylerden birinin veya bunların müşterek çocuklarının veya diğer 
aile bireylerinin*' ifadesinin eklenmesi gerekli görülmüştür. 
Koruma kanunlarının var olma nedenlerine uygun olarak, 4320 
sayılı Kanun kapsamında koruyucu tedbirlere hükmedebilmek için 
şiddetin gerçekleşmiş olması şartı aranmamalıdır. Kanunun ruhuna uygun 
olarak "şiddete uğrama tehlikesinin varlığı" koruma tedbirinin 
verilmesi için yeterlidir. Tasarı ile uygulamada bu konuda da 
yaşanılan tereddütleri gidermek amacıyla maddenin birinci fıkrasında 
değişiklik yapılması gerekli görülmüştür. 
Maddenin ikinci fıkrasına birinci fıkrada yapılan değişikliklere 
paralel olarak "şiddet uygulayan veya şiddet uygulama ihtimâli bulunan 
birey" ifadeleri eklenmiştir. 
Maddenin üçüncü fıkrasına birinci fıkrada yapılan değişikliklere 
paralel olarak "şiddet uygulayan veya şiddet uygulama ihtimâli bulunan 
birey" ifadeleri eklenmiştir. 
Maddenin dördüncü fıkrasına birinci fıkrada yapılan 
değişikliklere paralel olarak "şiddet uygulayan veya şiddet uygulama 
ihtimâli bulunan birey" ifadeleri eklenmiştir. 
MADDE 2- 4320 sayılı Kanunun 1 inci maddesinde yapılan 
değişikliğe paralel olarak maddenin üçüncü ve dördüncü fıkralarına, 
"şiddet uygulayan veya şiddet uygulama ihtimâli bulunan birey" 
ifadeleri eklenmiştir. 
MADDE 3- Yürürlük maddesidir. 
MADDE 4- Yürütme maddesidir. 
PAGE 02/06 
KSGM SOSYALSTATU 
90-312-4302285 
17/10/2007 03:12 
  
2 
  
90-312-4302285 
KSGM SOSYALSTATU 
PAGE 01/06 
17/10/2007 03:12 
		
	
	
    
  
		
		
		
				
		
	
	 |