Şimdi faturaya itiraz olmadığına göre, sorun (yemine başvurulma nedeni) teslimi kanıtlayamamış olmanız.

Şimdi faturada "mal işyerinde teslim edilmiştir" denilmesine rağmen, sonraki tarihli bir de "Sevk İrsaliyesi" düzenlenmiştir.!! Dosya hakimini şüphelendiren de bu olmalı. Mal işyerinde teslim edilmesine rağmen, imzalı sevk irsaliyesi ile ne gönderilmiştir?

Fakat Dosya hakiminin dikkatinden kaçan nokta, malın sevk irsaliyesini kimin düzenlemek zorunda olduğudur, mal ister işyerinde ister alıcı yerinde teslim edilsin, bir sevk irsaliyesi düzenlenmesi zorunludur.

Fakat olay şu şekilde de gerçekleşmiş olabilir,:"alım-satım sözleşmesi(sözlü/yazılı) yapılır. Fatura keşide edilir. Sonra irsaliye tarihi itibariyle mal işyerinde teslim edilir, irsaliyeye düzenlenerek muhatabın imzası alınır, alıcı irsaliyeyi ve mali işyerinden alarak ayrılır, daha sonra faturaya işyerinde teslim yapıldığına dair kayıt düşülür. Bunda herhangi bir hukuka aykırılık bulamıyorum naçizane.

Fakat bunun için olayların kronolojisini iyi takip etmek gerekir diye düşünüyorum. Tüm bunlar yerinde ise, hakime yemin deliline dayanmak istenmediğini, imzanın hile ile alındığının ispat edilemediğini (???) bu nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesi için dosyanın yeterli delile sahip olduğunu iddia edebilirsiniz. Diye düşünüyorum.

Yemin edeceklerine dair şüpheniz varsa( muhtemelen aleyhinize yemin de edeceklerdir) yemine dayanmamanız daha doğru olur diye düşünüyorum.

Bu arada şuna dikkat etmeniz yerinde olur: Üzerinde "işyerinde teslim edilmiştir" kaydı olan fatura 01.01.2010 tarihinde karşı tarafa tebliğ edilmesine rağmen irsaliye tarihi 02.01.2010 ise ne olacak?????

Bu arada Yargıtay'ın Aradaki ticari ilişki reddedilmediği takdirde mal teslimi her türlü delille (tanık da dahil) ispat edilebilir de demiştir bazı kararlarında. Bunu da düşünmelisiniz.

Uzun oldu sanırım. Saygılarımla.