Merhaba,

Eğer reşit olmayan ve evlenme yoluyla reşit kılınmamış kişinin kefil olmak suretiyle borç altına giremeyeceği konusunu tartışıyorsak, Türk Medeni kanunu'nun 11, 14 ve 16 numaralı maddeleri içtihat gerektirmeyecek kadar açık.. Tartıştığımız konu benim önceki mesajımda belirttiğim çerçeve içinde daha sonra kefalet limiti artırılmış ve ilgili kişi reşit olduktan sonra da kefil imzası koymaya devam etmişse, reşit olmadığı dönemdeki imzasıyla ortaya çıkan aksak işlemin geçerlilik kazanacağı yönündeki yorumumsa, bu bir dizi hukuk prensibinden hareketle oluşturulmuş bir yorumdur. Bir örnek olay ve karar araştırması yapmadım. Velinin verebileceği icazeti reşit olduktan sonra ilgili kişinin de verebilmesi mümkündür. Saygılarımla,