Merhabalar sevgili meslektaşlarım...Yargı konusu olay biraz karışık..Müvekkilimin eline 350.000TL değerinde bir bono geçiyor..Bonoda keşideci yani borçlu müvekkilin eski kayınpederi...Bono müvekkilin eski kayınpederi tarafından teminat maksadı ile kızına(yani müvekkilin halen ayrıldığı eşine) veriliyor..Evlilik devam ederken müvekkil bu senedi eşinden alıyor..Senede ilk önce müvekkilin bir arkadaşı ciro olarak imza atıyor..Müvekkilim senedi sanki o arkadaşından almış gibi yani cirantadan almış gibi icra takibi başlatıyor..Ancak elbette senedin keşidecisi yani eski kayınpederi aleyhine icra takibi başlatılıyor. Bu aşamadan sonra evrakta sahtecilik ve dolandırıcılık suçundan müvekkil hakkında şikayet ve daha sonra ağır ceza mahkemesinde dava açılıyor...İcra mahkemesi de tedbiren takibi durduruyor..
Ancak senedi ciranta olarak imzalayan şahıs duruşmalarda dinlenmiyor..Zİra bulunamıyor..Şikayetçi taraf bu şahsın gerçekte hiç yaşamadığını iddia ediyor..Şikayetçi taraf doğal olarak cirantaya böyle bir senet vermediğini ve kaldı ki zaten cirantayı tanımadığını belirtiyor..Müvekkil senedi cirantadan aldığını iddia ediyor..Senetteki yazı ve imzalar müvekkile ait değil..
Sorum şu...Sizce dolandırıcılık suçu oluşurmu???...Zira suç tamam değil...teşebbüs tartışılabilirmi??..kamu kurum ve kuruluşları araç olarak kullanılmış olabilirmi(nitelikli hal)..Zira aslında kamu kurum ve kuruluşları tarafından düzenlenen bir evrak yok..Senedi düzenleyen kamu kurumu değil..