|
|
|
|
Merhabalar,
KIdem tazminatına ilişkin okuduğum bir makalede aynen şöyle yazılmıştır:
"Kıdem tazminatının ödenmemesi nedeniyle açılacak davanın sonucunda yargıç "gecikme süresi için" mevduata uygulanan en yüksek faizin uygulanacağını açıkça belirtmektedir. Buradan en yüksek mevduat faizinin "gecikme süresi" için uygulanacağı daha sonrasında ise yasal faize dönüleceği sonucu çıkmaktadır."
Yukarıdaki açıklamadan ben ilam sonucu yapılacak icra takibinde kıdem tazminatı için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranının değil YASAL FAİZİN uygulanacağı sonucunu çıkardım. Bu konuda bilgi, fikir sahibi meslektaşlarımın acil cevaplarını bekliyorum.
İyi Çalışmalar
|
|
 |
|
 |
|
umarım işinizi görür
T.C.
YARGITAY
12. Hukuk Dairesi
E:2009/21222
K:2010/2528
T:09.02.2010
İCRA HUKUKU
KIDEM TAZMİNATI FAİZİ
HESAPLAMA YÖNTEMİ
Özet
Kıdem tazminatı faizi hesaplanır*ken, piyasadaki bankaların fiili olarak verdiği faiz oranları araştırılmalıdır.
Kıdem tazminatını faizi, hakkın doğu*mundan itibaren birer yıllık dönemler itibariyle en yüksek faiz oranı esas alınarak hesaplan*malıdır.
2004 s. Yasa m. 366
1086 s. Yasa m. 74,428
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizin tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp, düşünüldü:
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Takibe dayanak yapılan ilamda, hükmedilen kıdem tazminatı asıl alacağının akün feshi tarihinden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir. Buna göre "hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının (tarafların bildirdikleri) bankalardan sorulmak suretiyle Kıdem Tazminatına uygulanacak faiz oranı belirlen*dikten sonra oluşacak sonuca göre" karar verilmesi gerekir.
Bu durumda mahkemece duruşma açılarak taraflarca bildirilen bankalardan fiili uygulamaları gösteren faiz oranları sorularak dosya içinde konulduktan sonra bilirkişiye hesaplatürma yaptırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile ve evrak üzerinde, Yapı Kredi Bankası faiz oranlarına göre hesaplama yaptığını bildiren bilirkişi raporuna dayalı olarak yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir.
Kabule göre de; HUMK'un 74. maddesi hükmüne göre hakim, tarafları iddia ve savunmaları ve talepleri ile bağlı olup talepten fazlaya hükme-demez, Borçlu icra mahkemesine başvurusunda işlenmiş faizin 14.437,91.-TL. olması gerekirken 15,426,83.-TL. talep edildiği belirtilerek aşan kısmının iptalini talep ettiği halde mahkemece anılan madde hükmüne aykırı olarak ve talep aşılmak suretiyle 4.883,99.-TL. işlemiş faiz alacağı yönünden takibin iptalini karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Alacaklı vekilin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'in 366. ve HUMK'un 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 09.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Kaynak:İSTANBUL BAROSU DERGİSİ