Mesajı Okuyun
Old 17-12-2010, 01:39   #3
hazav

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

E:2003/7-651
K:2003/613
T:22.10.2003

DAVA ŞARTI
EDA DAVASI
TAŞINMAZ ÜZERINDEKI BINA MÜLKIYETININ AIDIYETININ TESPITI
TESPIT DAVASI

2942 s. KamulaştirmaKm.19
1086 s. HUMKm.237

KamulaettiRma Kanunu'na göre, taetinmaz üzerindeki bina mülkivetinin aidiyetinin tespitini isteyen taraf açisindan bu tespit ilami kesinleettiginde, taetinmaz üzerindeki binaya isabet eden kamulaettirma bedelinin ayrica kendisine ödenebilecegi düetünülebilinir. Bu nedenle ayrica eda davasi açilmasi söz konusu olamayacagindan davacinin taetinmaz üzerindeki binanin kendisi tarafindan yapildiginin ve zilyetliginin kendisine ait oldugunu tespitte hukuki yaran vardir.
Taraflar arasindaki "tespit" davasindan dolayi yapilan yargilama sonunda; Halfeti Asliye Hukuk Mahkemesince davanin kabulüne dair verilen 21.3.2002 gün ve 2000/132-2002/185 sayili karami incelenmesi davalilardan M.K. tarafindan istenilmesi üzerine, Yargitay 7. Hukuk Dairesinin
11.11.2002 gün ve 2002/3755-5289 sayili ilami ile, g..Davaci A.K. 4 ada 62 parsel sayili taetinmazin babalarindan kaldigini, üzerinde babasindan kalma ev haricinde ikinci evin 1991 yilinda kendisi tarafindan yapildigini, taetinmazin kamulaettml-digini, bu nedenle ikinci evin kendisi tarafindan yapildiginin ve zilyetliginin tespitini istemiettir. Mahkemece davanin kabulüne, taetinmaz üzerindeki Sulh Hukuk Mahkemesinin 2002/2 D.iet sayili dosyasinda 25.4.2000 tarihli inetaat bilirkietisinin raporunda 64, 32 m2 olarak belirlenen evin davaci tarafindan yapildiginin ve zilyetliginin davaciya ait oldugunun tespitine karar verilmiet, hüküm davali
M.K. tarafindan temyiz edilmiettir.
Davaci tarafin talebi taetinmaz üzerindeki binanin, aidiyetinin tespitine ilietkindir. Mahkemece anilan binanin davaci tarafindan yaptirildigi ve bu suretle davaciya ait oldugunun tespitine karar verilmiet ise de, bu davanin görülebilmesi için öncelikle dava etartlarindan olan hukuki yararin aranmasi gerekir. Davacinin talebi yasada öngörülen biçimde tespit davasi biçiminde degildir. Eda davasi açilabilecek durumda tespit davasi açilamaz. Bu nedenlerle davacinin hukuki yaran bulunmamaktadir. Bu gerekçe ile davanin reddine karar verilmesi gerekirken, aksine düetünceyle yazili etekilde karar verilmesi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapilan yargilama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiettir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararinin süresinde temyiz edildigi anlaetildiktan ve dosyadaki kagitlar okunduktan sonra geregi görüetüldü:
Dava, taetinmaz üzerindeki bina mülkiyetinin aidiyetinin tespiti istegine ilietkindir.
Davaci, babasindan davalilarla kendisine kalan taetinmazin Birecik Barajinin yapimi nedeniyle su altinda kalacagini, taetinmazin üzerinde kendisi tarafindan yapilan tahminen 100 m2 civarindaki iki katli evin mülkiyetinin ve zilyetliginin kendisine ait oldugunun tespitine karar verilmesi talebinde bulunmuettur.
Davalilardan Mustafa, Fatma ve Mahmut dava konusu taetinmazi davacinin, kendileriyle birlikte yaptigini savunmuetlardir.
Yerel Mahkemece verilen davanin kabulüne dair karar, Özel Dairece yukarida yazili gerekçe ile bozulmuettur.
Yerel mahkeme ile Özel Daire arasindaki uyuetmazlik davacinin tespit davasi açmakta hukuki yaran olup olmadigi noktasindadir.
Tespit davalan bir hukuki ilietkinin var olup olmadiginin tespitine ilietkin davalardir.
Tespit. davalanna ilietkin ozel kanun hükümleri bulunmakla birlikte HUMK.da tespit davasini düzenleyen genel bir kanun hükmü bulunmamaktadir. Ancak, Yargitay'in yerleetmiet ictihatlanyla sanki genel bir duzenleme varmiet gibı uygulama bulmuettur.
Tespit davasinin ietlevi eda davasinda da olan bir hukuki ilietkinin var olup olmadiginin tespitidir. Eda davasinda bundan baetka ikinci bir eda bölümü vardir ki bu bölüm tespit davalarinda yoktur. Eda davasi ayni konudaki tespit davasini da içeren daha geniet kapsamli bir davadir. Tespit davasinda yalniz tespit karan verilir. Bu kararin içinde eda emri bulunmadigi için tespit karanyla ilamli icra yoluna gidilemez.
Tespit davalarında diger genel dava etartlarından baetka iki ek etartin daha bulunmasi gerekir.
l-Tespit davasinin konusu yalniz hukuki ilietkiler olabilir.
Hukuki ilietkiden kast edilen, bir kieti ile diger bir kieti veya mal arasinda somut bir olaydan dogan hukuki ilietkidir (borç ilietkileri, zilyetlik, ayni haklar vb).
2-Davacmin bir hukuki ilietkinin var olup olmadiginin hemen tespit edilmesinde hukuki yaran bulunmalidir.
Bu hukuki yararin bulunmasi üç etartin birlikte varligina baglidir.
a)Davacinin bir hakki veya hukuki durumu mevcut bir tehlike ile tehdit edilmiet olmali,
b)Bu tehdit nedeniyle, davacinin hukuki durumu tereddüt içinde olmali ve bu husus davaciya zarar verebilecek nitelikte bulunmali,
c-Yalniz kesin hüküm etkisine sahip olup, icraya konulamayan tespit hükmü, bu tehlikeyi ortadan kaldirilmaya elverietli olmalidir.
Eda davasi açilmasi mümkün olan hallerde, davacinin tespit davasi açmakta kural olarak hukuki yaran yoktur. Çünkü eda davasi sonunda verilen hüküm ile, aym lamavvda. dava kometu \v\\to\k\ ilietkmm \as otop o\maû\g\ ûa tespit edilir. Eda davası açmak mümkün ise tespit davası açılamaz kuralının geçerli olabilmesi icin, eda davası sonunda verilecek hükmün tespite iliskin bolümü ile tespit davası sonunda alınacak tespit hükmu arasında, meydana getirdiklerı kesin hüküm (m. 237) etkisi bakımından hiçbir fark bulunmaması gerekir. Yani tespit davası ile istenen hukuki korunma, eda davası ile tamamen elde edilebilecekse, o zaman, davacının ayn bir tespit davası açmakta hukuki yaran yoktur (Prof.Dr.Baki Kuru Hukuk Muhakemeleri Usulü Cilt:II 2001 baskı s. 1409-1448).
Somut olayda dava konusu ev tarafların babalarından kalan taşınmaz üzerinde olup kimin tarafından yapıldığı uyuşmazlık konusudur.
Taşınmaz Birecik Barajı Kamulaştırma alanı ve su altında kaldığından kıymet takdir komisyonunca takdir edilen bedel tarafların hepsi adına bankaya yatırılmış ancak taraflara henüz ödeme yapılmamıştır. 2942 sayılı Kanun'un 19/12. maddesine göre bu tespit ilamı kesinleştiğinde taşınmaz üzerindeki binaya isabet eden kamulaştırma bedelinin aynca davacıya ödenebileceği düşünülebilinir. Bu nedenle aynca eda davası açılması söz konusu olamayacağından davacının taşınmaz üzerindeki binanın kendisi tarafından yapıldığının ve zilyetliğinin kendisine ait olduğunu tespitte hukuki yaran vardır.
O halde bu yöndeki yerel mahkemenin direnme karan usul ve yasaya uygun bulunmaktadır.
Ne var ki, işin esasına yönelik temyiz itirazları incelenmemiş olup, inceleme yapılmak üzere dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerekir.
İlk karan temyiz etmeyen davalı H.G.nin direnme kararını temyiz etmeye hakkı bulunmadığından temyiz istemi reddedilmelidir.
SONUÇ: yukarıda açıklanan nedenlerle davalı H.G.nin temyiz itirazları-nın REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine,
Yerel mahkemenin direnme karan uygun bulunduğundan dosyanın davalı M.K.'nın işin esasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için 7. HUKUK DAİRESİNE gönderilmesine, 22.10.2003 gününde oyçokluğu ile karar verildi.