Bu soruyu aynı durumdaki bir çok arkadaşımında faydalanması için sormaktayım. Bankalara uzman yardımcısı olarak 2-5 yıllık tazminatlı iş akitleriyle giren ve ayrılmak isteyen iyi eğitimli gençlerin sayısı giderek artmakta. Ayrılmayı isteme nedenleriyse genellikle aynı; kendilerinde çok daha az eğitimli (genellikle lise mezunu) personelle çalışmak çoğunlukla onlardan emir almak, üniversite eğitimlerinin dışında bir dal olarak bankacılığı seçmek ve pişman olmak, dosya taşımaktan sekreter misali yazı yazmaya varan anlamsız işlerden sıkılmak olarak sıralayabiliriz. Çoğunlukla bir kambiyo senedi ile dahada zor bir durumda kalan bu insanlar erkek iseler askere gitmek bayan iseler evlenmek (eşinin istememesi nedeniyle ayrılmak) veya çocuk sahibi olmak gibi yollarla bu sözleşmeden kurtulmak için hayatlarını planlamadıkları veya istemedikleri yerlere doğru götürüyorlar.
Asıl soruma gelince bu sözleşmeler (senedi olan ve olmayan) ne derece geçerli, "iş mahkemesinde işçi kazanır işveren kaybeder, bankanın kazandığı görülmemiştir, sözleşmenin şartları işçi ve işverene fesih için eşit cezai hüküm getirmiyorsa işçi kesinlikle kazanır" gibi söylentiler duyuyoruz. Özellikle bu konuyla ilgili çalışan avukatlardan bilgi ve mümkünse çalışanın kazandığı emsal dava örnekleri rica ediyorum. Hayatlarının en verimli zamanlarını nefret ettikleri iş yerlerinde çok yüksek meblağların tehdidiyle mecbur hissederek geçiren bu insanlara yardım etmeniz dileğiyle...

13-09-2000 15:33:42