Konu
:
ödenmeyen kredi taksidinden dolayı kefilin sorumluluğu
Mesajı Okuyun
14-12-2010, 16:29
#
9
Av.Özgür KARABULUT
Alıntı:
Yazan
Av. Aylin Kaya
Özgür Bey bir sorum olacak size;
ipotekle teminat altına alınmış alacaklarda ipoteğin paraya çevrilmesi yoluna gidilmeden borçluya ve kefile ilamsız takip yapılması süresiz şikayete mi tabidir?
Aylin Hanım;
Bu şikayetin İİK md. 16/1'deki 7 günlük süreye tabi olmadığını düşünüyorum. Bu konuda ilgili karar:
Alıntı:
T.C. YARGITAY
12.Hukuk Dairesi
Esas: 2004/22875
Karar: 2005/462
Karar Tarihi: 13.01.2005
Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı vekilince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: İİK. nun 45. maddesi kamu düzeni ile ilgili olduğundan alacağı rehinle teminat altına alınmış alacaklının önce rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapması gerektiğine ilişkin şikayet süreye tabi değildir. İİK. nun 45. maddesi asıl borçlular için düzenlenmiş olup, alacağı rehinle temin edilen bir kimsenin rehni veren hakkında doğrudan doğruya genel haciz yolu ile takibe geçilmesini önlemektedir. Ancak BK.nun 487. maddesinde <kefil, borçlu ile beraber müteselsil kefil ve müşterek müteselsil borçlu sıfatı ile veya bu gibi diğer bir sıfatla borcun ifasını deruhte etmiş ise alacaklı asıl borçluya müracaat ve rehinleri nakde tehvil ettirmeden evvel kefil aleyhinde takibat icra edebilir> denilmektedir. Kefil kendi borcunun teminatı olarak ipotek vermesi halinde İİK. nun 45. maddesinden yararlanır. Somut olayda yukarıda belirtilen ilkeler ışığında alacaklının öncelikle menkul rehninin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapmasında ve bu takipten sonra şikayetçi borçlu hakkında genel haciz yolu ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile takip başlatmasında Yasaya uymayan bir yön yoktur. Öte yandan borçluya tebliğ edilen 49 örnek ödeme emrine karşı İİK. nun 62. maddesine göre yapılacak her türlü itirazların icra dairesine ve 7 gün içinde yapılması gerekir. Takibin şekline göre borca yönelik itirazların mahkemede ileri sürülmesi yasal değildir. Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkemece istemin reddine karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm kurulması isabetsizdir.
Sonuç: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK. nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 13.01.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.
Saygılarımla...
Av.Özgür KARABULUT
Üye Kimliği
Av.Özgür KARABULUT İsimli Üyeye Özel Mesaj Gönderin
Av.Özgür KARABULUT İsimli Üyeye Email Gönderin
Av.Özgür KARABULUT İsimli Üyenin Tüm Mesajları Arayın