|
|
|
|
|
|
Kolay gelsin arkadaşlar.
Adi yazılı şekilde yapılmış taşınmaz satış sözleşmesi var. Müvekkil alıcı. Satıcı adına vekaleten bir şahsa kapora verilmiş. Sözleşmenin yerine getirilmemesi sebebi ile kaporanın iadesine ilişkin talepte bulunacağım. Mal sahibine vekaleten imza atarak kaporayı alan kişiden mi, yoksa mülk sahibinden mi talepte bulunmam gerekecek? (Yazılı vekalet bulunmadığını düşünmekteyiz. Bu konuda net bilgimiz yok) Teşekkürler ..
|
|
 |
|
 |
|
Sayın yeshilim,
Talebiniz BK m.61 vd maddeleri mucibince müvekkilinizce verilen paranın, geçersiz sözleşmeden dolayı iadesidir. Davada husumet, geçersiz sözleşmede taraf olan kişiye yöneltilmelidir, (BK m.32) temsilciye husumet yöneltilmez (diye düşünüyorum
)
Sonradan eklenen not: Cevabı yazdıktan sonra başlığı fark ettim
Aralarında bir tellallık veya komisyon sözleşmesi mi söz konusu?
Taraflar arasındaki akdi değerlendirmeniz akabinde:
Yargıtay 13. HD, 28.03.1996 t., 1996/2616 E, 1996/3067 K: "...BK m. 416 hükmü gereğince alım ve satım komisyoncusu kendi namına ve başkası hesabına alım satımı üstlenen kimsedir. Bu durumda
komisyoncu alım satım sözleşmesinin tarafıdır. Komisyon ilişkisi komisyoncu ile müvekkili arasındaki iç ilişkidir.
Dış ilişki yönünden komisyoncu davalı T____ F____’ın davalı olma ehliyeti vardır. Farklı bir anlatımla BK m.416 gereğince
komisyoncu, akit tarafların arasında aracılık icra eden tellal gibi olmayıp alım ve satımı müvekkili hesabına fakat kendi namına yapar ve bu surette akdin bizzat tarafını oluşturur. Sözleşmenin bu niteliği ve tapulu taşınmaz malın mülkiyeti geçirme borcuna ihtiva etmesi gözden kaçırılmadığında sözleşmenin 4. maddesindeki kararlaştırmada asıl borç resmi biçimde düzenlenmediği için ( BK. md. 213; MK. md. 634, Tapu Kanunu Md. 26 Noterlik Kanunu Md. 60/3 ) hukuken geçersizdir. Hal böyle olunca verilen avansın haksız iktisap hükümlerince iadesi gerekir..."
Saygılar...