Nemo iudex in sua causa, bilindiği üzere
kimsenin kendi davasında hakim olamayacağı ilkesidir.
Anayasanın 148. maddesinin 6. fıkrası
 |
Alıntı: |
 |
|
|
|
|
|
|
|
Anayasa Mahkemesi Cumhurbaşkanını, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanını, Bakanlar Kurulu üyelerini, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay, Askerî Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi Başkan ve üyelerini, Başsavcılarını, Cumhuriyet Başsavcıvekilini, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ve Sayıştay Başkan ve üyelerini görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan sıfatıyla yargılar |
|
 |
|
 |
|
Hükmü ile Anayasa Mahkemesinin Görev ve Yetkileri Anayasada belirtilmiştir. Koyu renklerle işaretlediğim cümleyi tekrar yazarsam;
 |
Alıntı: |
 |
|
|
|
|
|
|
|
Anayasa Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi Başkan ve üyelerini görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan sıfatıyla yargılar. |
|
 |
|
 |
|
sonucuna varıyorum.
Kimsenin kendi davasında hakim olamayacağı ilkesi göz önünde bulundurulduğunda; Anayasa Mahkemesinin Anayasa Mahkemesi Başkan ve üyelerini görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan sıfatıyla yargılaması uygun mudur?
Şayet değilse, Anayasa Mahkemesi başkan ve üyelerinin hangi kurum tarafından düzenleneceği ayrı bir soru konusu olacaktır.
Henüz ilk vizelerini vermiş bir hukuk öğrencisi olarak sorduğum soruda, kavramların ve kelimelerin kullanımında sürç-ü lisan ettiysem affola.
Saygılarımla.