Mesajı Okuyun
Old 29-11-2010, 15:42   #3
üye29588

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
1.Hukuk Dairesi

Esas: 2008/4665
Karar: 2008/9308
Karar Tarihi: 16.09.2008

ÖZET: Somut olayda ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren davalılara ihtarnamede belirtilen sürede gözetilmek suretiyle dava tarihine kadar geçen dönem için belirlenecek ecrimisilin hüküm altına alınması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile değinilen süreç dışında kalan diğer zamanlar içinde ecrimisil yönünden yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi kabul tarzı itibariyle de bölünebilir nitelikte bulunan ecrimisilin de davacının payı gözetilmeksizin tamamı üzerinden hüküm altına alınmış olması isabetsizdir.

(4721 S. K. m. 683) (1136 S. K. m. 164)

Dava: Taraflar arasında görülen davada;

Davacı, kayden paydaşı olduğu 3311 ada 7 parsel sayılı taşınmaza davalıların bina ve bahçe yapmak suretiyle müdahale ettiklerini ileri sürerek el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğinde bulunmuştur.

Davalılar, çekişmeli taşınmazın mülkiyetinin ihtilaflı olduğunu, 1996 yılında yükleniciden satın aldıklarını bildirip, davanın reddini savunmuşlardır.

Mahkemece, kayden davacının paydaşı bulunduğu çaplı taşınmaza davalıların haklı bir nedenleri olmaksızın müdahale ettikleri gerekçesiyle el atmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne, ileriye yönelik ecrimisil talebinin de reddine karar verilmiştir.

Karar, taraf vekillerince süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 16.09.2008 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden Emine vs. vekili Avukat H.Ö. ile yine temyiz eden Avukat T. vekili Avukat B.N.Ü. geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verilen ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi S.A. tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.

Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, özellikle davalıların kayden davacının paydaşı bulunduğu taşınmaza haklı ve geçerli bir nedenleri bulunmaksızın el attıkları belirlenmek suretiyle el atmanın önlenmesine ve kural olarak ecrimisilin hüküm altına alınmasında bir isabetsizlik yoktur. Bu yönlere değinen davalıların temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.

Ancak, davacı 25.05.2005 tarihinde İzmir 25. Noterliğince davalılara çektiği ihtarname ile taşınmazda fuzuli şagil olduklarını belirterek taşınmazı terk etmelerini, aksi takdirde dava açılacağını ve ecrimisil isteneceğini bildirmiştir.

Gerçekten de, davalıların çekişme konusu yeri 1996 yılından beri kullandıkları dosya kapsamı ile sabittir. Bu şekildeki uzun süre kullanmaya kayıt malikinin ses çıkarmamış olması, taşınmazın kullanılmasına muvafakat verildiği şeklinde değerlendirilmeli ve ihtarname ile muvafakatin geri alındığı kabul edilmelidir.

O halde, ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren davalılara ihtarnamede belirtilen sürede gözetilmek suretiyle dava tarihine kadar geçen dönem için belirlenecek ecrimisilin hüküm altına alınması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile değinilen süreç dışında kalan diğer zamanlar içinde ecrimisil yönünden yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru olmadığı gibi kabul tarzı itibariyle de bölünebilir nitelikte bulunan ecrimisilin de davacının payı gözetilmeksizin tamamı üzerinden hüküm altına alınmış olması da isabetli değildir.

Sonuç: Tarafların bu yönlere değinilen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlere hasren HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 13.12.2007 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi'nin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden tarafların vekilleri için 550,00'şer YTL duru?ma avukatlık parasının karşılıklı olarak alınıp birbirlerine verilmesine ve alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16.09.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi