MERHABALAR, bakınız;
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=21343
ayrıca eski ama şu kararı buldum. Belki yardımı olur.
T.C. YARGITAY
4.Hukuk Dairesi
Esas: 1975/546
Karar: 1976/1494
Karar Tarihi: 13.02.1976
TAZMİNAT DVASI - KAMU DAVASININ AÇILMASI - HAZIRLIK SORUŞTURMASINDAKİ AÇIKLAMANIN ANLAMI - KİŞİSEL HAKLARIN SAKLI TUTULMASI
ÖZET: Hazırlık soruşturmasında kendisine kimin zarar verdiğini bilmediğinin açıklanması kişisel haklardan vazgeçilmesi anlamına gelmez. Çünkü, Yasada kamu davasının duruşması sırasında hem davadan vazgeçilmesi hem de kişisel hakların saklı tutulması kışılı öngörülmüştür ki böyle bir dava yokken ve zararı kimin meydana getirdiğnin bilinmediğinin açıklanması bu yolda bir vazgeçme bulunduğunun kabulünü gerektirmez.
(765 S. K. m. 111)
Dava: Davacı avukatı; müvekkilinin davalı tarafından yaralandığını ileri sürerek 152500 lira maddi ve manevi tazminatın alınmasını istemiştir.
Yapılan yargılama sonunda; sabit olmayan davanın reddine karar verildiğine ilişkindir.
Temyiz eden ve duruşma isteyen : Davacı avukatı
Dosya incelendi, gereği konuşuldu:
Karar: Davacı polise verdiği ifadede aynen "... bana vuranın kim olduğunu bilmiyorum. Şu anda kimseden de davacı değilim" sözlerini, savcılığa verdiği ifadede ".... kimin tabancasından çıkan kurşunla yaralandığımı hala bilmiyorum. Kimseden şikayetçi değilim" sözlerini açıklamıştır. Oysa Türk Ceza Yasasının 111. maddesinde aynen "Hukuku amme davasının düşmesi cürümden zarar gören şahsın davadan vazgeçmiş olmasından ileri gelmiş ve vazgeçtiği sırada davacı hukuku şahsiyesini ayrıca muhafaza eylememiş ise artık hukuk mahkemesinde dahi dava edemez" denilmektedir. Görülüyorki davacı henüz hazırlık soruşturmasının yapıldığı sırada zarar vereni bilmiyordu. Buna rağmen bu açıklamanın geçerli olduğu benimsenmiş olsa bile bu açıklama ile kişisel haklardan vazgeçilmenin koşulu yasada ceza davasının açılmış olması koşuluna bağlanmıştır. Oysa ortada böyle bir dava yok iken yapılan açıklama geçerli olsa bile davacıyı bağlamaz. Davacının açıklaması zararını istemekten vazgeçme anlamına gelmediğinden davanın incelenmesi gerekir. O halde mahkemenin yasa hükmünün anlamında ve benimsenmesinde düştüğü yanlış nedeni ile karar bozulmalıdır.
Sonuç: Temyiz olunan kararın gösterilen nedenle (BOZULMASINA) ve davacı yararına takdir edilen 1000 lira duruşma avukatlık parasının davalıya yükletilmesine ve peşin harcın istek halinde geri verilmesine 13.2.1976 gününde oybirliği ile karar verildi.
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları