Mesajı Okuyun
Old 12-11-2010, 14:20   #8
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
Alacaklının takibini alacaklı takip etmeli. Alacaklının takibi ile üçüncü kişi uğraşmamalı. Tahsilatı geri ödemek zorunda kalan alacaklı icra takibine devam etmek için gereken işlemleri kendisi yapmalı.

Sebep yok hükmündeki 3.haciz ihbarnamesine dayanmaktadır. Dayanağı yok hükmündeki sebebe "var" denilemez kanısındayım.

Alacaklının üçüncü kişiden tahsilat yapması için ortada bir sebep bulunması gerekir. İcra takibindeki haksız işlemler borcun sebebi olamaz.

Alacaklı hakkı olmayan bir miktarı üçüncü kişiden tahsil etmiştir. Alacaklının alacağı hala borçluda durmaktadır. Alacaklının tahsilatı dayanaksızdır, yanlıştır, haksızdır. Hukuk haksızı korumaz. Terazi yamuk dururken hak oldu-bittiye getirilmemeli. Asıl olan alacaklının alacağını borçludan almasıdır.

Diyebilirsiniz ki üçüncü kişi zamanında üstüne düşen bildirimleri yapmadığından kusurludur. Doğrudur, kusurludur ama bu kusurun karşılığı borcu kendi cebinden ödemesi olmamalıdır. Üçüncü kişi sadece kendi ihmalinden doğan zararlardan sorumlu tutulmalıdır. Örneğin gecikmeden doğan zararları ödemelidir.

Kaldı ki, üçüncü kişiye itiraz etme külfeti yüklenmesi bile adalete aykırıdır. Üçüncü kişinin dilekçe yazması ve adliyeye kadar giderek dilekçesini ilgili icra dosyasına vermesi büyük bir külfettir. Bence üçüncü kişi eğer borçluya borcu varsa icra dosyasına ödeme yapmalı, borcu yoksa işlem yapmaya zorlanmamalıdır.

Hukuk zaten tarafları bezdiriyor, bir de üçüncü kişileri çileden çıkarmamalı.

Saygılarımla

Sayın Av. Armağan Konyalı,

Eleştirinize aşağıdaki gerekçelerle katılamıyorum:

Benim yukarıdaki mesajımda belirttiğim gerekçemin temeli, takip hukukunun şekli anlamda esaslara bağlı olmasına dayalıdır.

Bilindiği üzere, icra müdürlüğünün tüm kararları, şikayete tabidir. (İİK.16)

Yine malumunuz olduğu üzere şikayet edilmeyen kararlar ( şeklen dahi olsa) hukuken geçerli kararlardır.

Şikayet edilen kararlar ise, hakkında tedbir kararı verilmedikçe ve nihayetinde İcra Hukuk Hakimliğince iptal edilmedikçe, geçerli bir işlem olarak kabul edilirler.

Somut olayda, şikayet konusu edilen bir icra müdürlüğü işlemi ya da kararı söz konusu değildir. Bu hesapla iptal edilmiş ve geçersiz kılınmış bir karar da bahis mevzuu değildir.

Hal böyle olunca, icra müdürlüğü kararıyla alacaklıya ödenen tutarlar, (şekli hukuk anlamında dahi olsa) hukuki bir sebebe bağlı olup, kanaatimce sebepsiz değildir. (BK.61)

Bu itibarla, alacaklı bakımından sebepsiz değil, sebepli bir kazanım söz konusudur.

Bu hatalı işlem nedeniyle İcra müdürlüğünün işlemi esas alındığında ilgili bakanlığın sorumluluğu saklı olduğu gibi, borçlu lehine yapılan 3. kişi ödemesi nedeniyle borçlu taraf, "sebepsiz" zenginleşmiş olmakla, 3.kişiye karşı sorumludur düşüncesindeyim.

Saygılarımla.