Öncelikle sorunuzun başında yetki itirazının takibe etkisi olup olmadığını sormuşsunuz. Açmak istediğiniz İİK yetki ile hükümlerine bakmanızı tavsiye ederim.

İİK.

YETKİ VE İTİRAZLARI:
Madde 50 - (Değişik madde: 03/07/1940 - 3890/1 md.)
Para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Şu kadar ki, takibe esas olan akdin yapıldığı icra dairesi de takibe salahiyetlidir.
Yetki itirazı esas hakkındaki itirazla birlikte yapılır. icra mahkemesi *1* tarafından önce yetki meselesi tetkik ve kati surette karara raptolunur.
İki icra mahkemesi arasında yetki noktasından ihtilaf çıkarsa Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 25 inci maddesi hükmü tatbik olunur.


HUMK.

MADDE 9 - (Değişik: 1711 - 30.04.1973) Her dava, kanunda aksine hüküm bulunmadıkça açıldığı tarihte davalının Türk Kanunu Medenisi gereğince ikametgâhı sayılan yer mahkemesinde görülür.

MADDE 10 - Dâva, mukavelenin icra olunacağı veyahut müddeialeyh veya vekili dâva zamanında orada bulunmak şartiyle akdin vuku bulduğu mahal mahkemesinde de bakılabilir.

BK.
MADDE 73 - Borcun ifa edilmesi lâzım gelen yer, iki tarafın sarih veya zımnî arzusuna göre tâyin edilir. Hilâfına bir şart mevcut olmadığı surette aşağıdaki hükümler tatbik olunur:
1 - Borç bir miktar paradan ibaret ise tediye alacaklının verme zamanında mukim bulunduğu yerde vukubulur.


İkinci olarak da faturaların borçluya tebliğ edilmemesinden dolayı icra takibine bir etkisi olup olmadığıdır; Faturaların İcra Takibi ile tahsilinde faturaların borçluya tebliğ edilmesi zorunlu değildir.