Mesajı Okuyun
Old 11-11-2010, 12:39   #3
Av. Ömer ÜNLÜ

 
Varsayılan


BK'da belirtilen Kefaleti sona erdiren haller zaten malumunuzdur. Ancak sorunuzda kefaletten caymanın mümkün olup olmadığına değinmişsiniz.
Kefaletten cayma iki şekilde mümkündür. Bu ise kefalet akdinin süreli ya da süresiz olmasına göre değişir.

Belirli süreli kefalette durum şu şekildedir:

Alacaklı, kefalet süresinin sona ermesinden itibaren bir ay içinde alacaklı alacağını takibe girişmez ya da başladığı takibe uzun süre ara verirse kefil, bu bir ayın sonunda otomatik olarak kefalet borcundan kurtulur.

Yukarıda da belirtildiği üzere burada önemli olan husus asıl borcun değil Kefaletin belirli süreli olmasıdır. Bir başka söylemle, yalnızca taraflar arasındaki asıl borç ilişkisinin belirli bir süreye tabi olması, aynı sürenin kefalet yönünden de geçerli olduğuna dair açık bir madde hükmü, anlaşma vs. bulunmadıkça kefalet sözleşmesinin Belirli süreli olarak kurulduğu anlamına gelmeyecektir.

Belirsiz süreli kurulmuş kefalet sözleşmesinde ise; alacaklı, asıl borç muaccel olduktan sonra bir ay içinde alacağını takip etmez ya da başlamış olduğu takibine uzun süre ara verecek olursa kefil kefalet borcundan kurtulur.

Elinizde sözleşme olmadan müvekkilinizin belirli-belirsiz süreli bir kredi sözleşmesi için Kefil olarak mı, Garantör olarak mı, yoksa üst sınır dahilinde, sürekli yenilenen nitelikte ve süresiz bir kredi miltarı için mi kefil olduğunu tahmin etmek oldukça güç.

Ancak garantörlük sıfatının kefaletin aksine asıl borçtan bağımsız nitelikte olması nedeniyle yukarıda belirtilen kefalet hükümleri dahilinde bile tek taraflı olarak sona erdirilmesinin hukuken mümkün olmadığını söyleyebilirim.

Bunun dışında, Üst sınır dahilinde sürekli yenilenen krediye kefalet için Sn. Av. mehmet Saim DİKİCİ'nin http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=49022 linkinde bulunan cevabına bakmanızı tavsiye ederim.

İyi çalışmalar dilerim.