Merhabalar
Müvekkilin babası kök muristen üzerine ahşap bir evin bulunduğu bir taşınmaz kalıyor. Toplamda 7 kardeşler.Müvekkil diğer kardeşlerinin hisselerini satın almak, kardeşlerin bağışlaması sebeplerle müvekkile vekalet veriyorlar. Müvekkil bu vekaletle tapuda satış yaptığı zamanlarda kardeşinden biri vefat ediyor.Bunun üzerine diğer kardeşlerin hisselerini devir yapıyor vefat eden kardeşinin hissesi kalıyor. Kardeşinin geriye 4 çocuğu kalıyor ve yurdışında olmaları sebebiyle müvekkil bu yeğenlerini bir araya getiremiyor bu sebeple de izale-i şuyuu davası açtık. Gelen tapu kaydında maliklerin ismi ve elbirliği halinde malik oldukları yazıyor.Muhdesat kısmında da 5 kişinin ismi yazıyor. Keşif yapıldı ve gelen bilirkişi raporunda öyle bir hesaplama yapılıyor ki müvekkil yeğenlerinden daha az bir pay alır duruma geliyor (Halbuki kendisi ile beraber taşınmazın 6/7 ne malik)Rapora itiraz ettik ve aynı gün tapudan aslında mahkemenin getirtmesi gerekirken eksik getirtiği kayıtları da aldık. Bu kayıtlarda hangi hissedarın ne kadar hisseye sahip olduğu da açıkça yazıyor. Duruşmasına 3 gün kala yeniden bilirkişiye gitti dosya ve bu seferde bilirkişi hisselar ayrı ayrı yazmasına rağmen arsayı ve üzerineki evi farklı algılayıp arsa için hiise oranlarını ev içinde herkese eşit hisse vererek bir paylaşım yapmış. Buna göre de yine davalılara yaklaşık 10.000 TL fazla para ödenmesi anlamına geliyor. Duruşma günü tebliğ aldığımız bu raporunda hatalı olduğunu müvekkile düşmesi gerekli hissesnin daha fazla olması gerektiğini gerekirse yeniden tapu kaydının (kök muristen bu yana değişimleri) getirebileceğimizi bildirmeme rağmen mahkemece yıl sonuna yaklaşılması- yargılamanın uzayacağı gerekçesiyle talebim reddedildi ve dosya karara çıktı. Dava kabul edildi ama paylaşımda hata var.Aynı gün bilirkişiyle görüşmemde bunun nasıl böyle olduğuna dair kendisinin hata yaptığını ve aslında bizim dediğimiz gibi bir paylaşım olması gerektiğini açıkca belirtti. Şimdi durduk yerde kararı temyiz etmem gerekecek ve yeni masraflar dosyanın dönüşünün beklenmesinde geçen zaman , müvekkile durumu anlatamama vs vs.Bu nedenle bu hususta sorumlu olan şahıslara karşı gerekirse tazminat davası dahi açmayı düşünüyorum. Siz meslektaşlardan da bu konuda fikirlerinizi bekliyorum. İyi çalışmalar