Mesajı Okuyun
Old 01-11-2010, 14:24   #2
Av. Hilal Ceren HATİPOĞLU

 
Varsayılan

Sayın meslektaşım, öncelikle müvekkilinizin B'ye yaptığı taşınmaz devri kanımca bağışlama niteliğinde olup BK md.244'te sayılan hallerden 1. ya da 3. halin varlığı ileri sürülerek bağışlamadan rücu edilebilineceği kanaatindeyim. Bu rücu için öngörülen hak düşürücü süre BK. md 246'ya göre rücu sebebine vakıf olduğu günden itibaren bir senedir ve anlattığınıza göre bu süre henüz dolmamış olmalıdır. İddianızı ispat edebildiğiniz takdirde bağışlamadan rücu edebileceğinizi düşünüyorum.
Öte yandan anne ile kız arasındaki muvazaanın ispatı için elinizde yazılı bir belge olması gerekmez. Muvazaada yazılı ispat zorunluluğu, muvazaanın tarafları için geçerli bir zorunluluktur. Kızın alım gücünün olmadığı vb hususları her türlü delille ispat edebilir ve tapu iptalini isteyebilirsiniz.

Madde 244 - Vahip, aşağıdaki hallerden biri vukuunda elden yaptığı hibeden veya tenfiz ettiği taahhüdünden rücu ve mevhubunlehin elinde halen ne kalmış ise onun iadesini dava edebilir.

1 - Mevhubunleh, vahibe yahut yakınlarından birine karşı ağır bir cürum irtikap ederse.

2 - Mevhubunleh, vahide veya ailesi için kanunen mükellef olduğu vazifelere karşı ehemmiyetli bir suretle riayetsizlikte bulunmuş ise.

3 - Mevhubunleh, hibeyi takyit eden mükellefiyeti haklı bir sebep olmaksızın icra etmezse.

Madde 246 - Vahibin, rücu sebebine vakıf olduğu günden itibaren bir sene içinde hibeden rücu etmeğe hakkı vardır.

Vahip sene geçmeden vefat ederse dava hakkı, mirasçılarına intikal eder ve mirasçılar senenin hitamına kadar rücu davası ikame edebilirler.

Mevhubunleh, haksız olarak tasavvur ve tasmim ile vahibi öldürür veya rücu hakkını kullanmaktan menederse, mirasçılar hibenin feshini dava edebilirler.