Mesajı Okuyun
Old 31-10-2010, 19:19   #3
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi

Esas: 2005/7308
Karar: 2006/7693
Karar Tarihi: 29.06.2006

ALACAK DAVASI - İŞYERİ SİGORTASI SÖZLEŞMESİ - BİNA MALİKİNİN SORUMLULUĞU - AĞIRLAŞTIRILMIŞ KUSURSUZ SORUMLULUK - HASAR NEDENİNİN BİNANIN YAPIMINDAN YA DA KULLANIMDAN HANGİSİ OLDUĞUNUN AÇIKÇA ORTAYA KONULMASI VE BUNA GÖRE HÜKÜM KURULMASI GEREĞİ

ÖZET: Hükme esas alınan makine mühendisi bilirkişinin raporunda, hasarın musluğun açık bırakılması sonucu oluştuğu hususunda, somut hiçbir gerekçe gösterilmediği gibi, raporda dayanılan ekspertiz raporunda da <Lavabonun vanasının kapatılmış ve sökülmüş olduğu> yazılı olup, hasar nedeni hakkında başkaca somut bir açıklama bulunmamaktadır. O halde hasar nedeninin binanın yapımından ya da kullanımdan hangisi olduğunun açıkça ortaya konulması ve buna göre bina malikinin sorumluluğunun tartışılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.

(818 S. K. m. 41, 58)

Dava: Taraflar arasında görülen davada Beyoğlu Asliye 4. Hukuk Mahkemesi'nce verilen 3.2.2005 tarih ve 2003/607 - 2005/23 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalılardan Hasan Ç. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ramazan Ö. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, asıl ve birleşen davada, müvekkili nezdinde tüm işyeri sigorta poliçesi ile sigortalı olan işyerinde, davalıların maliki ve kiracısı oldukları üst kattaki konuttan sızan su nedeniyle 1.714.150.000.- TL. bedelinde hasarın oluştuğunu ve bu bedelin müvekkilince sigortalısına ödendiğini ileri sürerek, bu meblağın temerrüt faiziyle davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı Numan T., taşınmazın kendisine değil oğlu Ömer T.'a ait olduğunu, zarara ise kiracı olan Hasan Ç.'in neden olduğunu savunmuştur.

Davalı Ömer T., taşınmazın maliki olduğunu, ancak hasarın kiracıdan kaynaklandığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Diğer davalı, davaya yanıt vermemiştir.

Mahkemece; iddia, savunma, toplanan kanıtlar ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalılar Ömer ve Numan T. hakkındaki davanın husumet yokluğundan reddine ve diğer davalının, musluğu açık bırakmak suretiyle hasara neden olduğu gerekçesiyle bu davalı bakımından davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararı, davalılardan Hasan Ç. vekili temyiz etmiştir.

1- Dava dosyası içindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalılardan Hasan Ç. vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2- Dava, işyeri sigortası sözleşmesine dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir.

Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporuna dayalı olarak, davalı kiracı bakımından yazılı gerekçelerle davanın kabulüne, davalı bina maliki bakımından ise husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiş ise de bu sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.

Bir binadan bir başka binaya, su sızması eylemi ile zarar verilmesi durumunda, kiracının BK.'nun 41. vd. madde hükümlerine dayalı kullanıma ilişkin kusur sorumluluğu veya BK.'nun 58. madde hükmünde yazılı, bina maliki olarak kusursuz sorumluluğu ya da her ikisinin birlikte sorumluluğu söz konusu olabilecektir.

Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre BK.nun 58. madde hükmü uyarınca, bir bina veya imal olunan herhangi bir şeyin maliki, o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazasındaki kusurdan dolayı sorumludur. Bu maddedeki sorumluluk, objektif özen yükümlülüğüne aykırılıktan doğan <ağırlaştırılmış> bir kusursuz sorumluluk halidir. Bina içindeki su tesisatı da maddede açıklanan <imal olunan şey> kavramına dahildir. Diğer yandan, özel hukuk sorumluluğu bakımından her zaman kusur (kast veya ihmal) unsurlarının bulunması zorunlu değildir. Zararın, hukuka aykırı bir davranıştan doğması yani objektif koşulun gerçekleşmesi yeterli olup, ayrıca sübjektif koşula diğer anlatımla kusura ihtiyaç yoktur. Özellikle kusursuz sorumluluk hallerinde durum böyledir. Zarar, ihmalden de kaynaklanabilir ve ihmali yapan sorumlu olur.

Bu açıklamalar çerçevesinde, somut olaya dönüldüğünde, hükme esas alınan makine mühendisi bilirkişinin raporunda, hasarın musluğun açık bırakılması sonucu oluştuğu hususunda, somut hiçbir gerekçe gösterilmediği gibi, raporda dayanılan ekspertiz raporunda da <Lavabonun vanasının kapatılmış ve sökülmüş olduğu> yazılı olup, hasar nedeni hakkında başkaca somut bir açıklama bulunmamaktadır.

O halde, yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, hasar nedeninin binanın yapımından ya da kullanımdan hangisi olduğunun açıkça ortaya konulması ve buna göre bina malikinin sorumluluğunun BK.'nun 58. maddesi hükmüne dayalı olarak tartışılması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hasan Çelik vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 29.06.2006 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları