Mesajı Okuyun
Old 27-10-2010, 11:30   #2
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
4.Hukuk Dairesi

Esas: 2003/4924
Karar: 2003/10461
Karar Tarihi: 23.09.2003

DOKTOR OLAN DAVALILARIN KUSURLU DAVRANIŞLARI İLE DAVACININ ANNESİNİN ÖLÜMÜNE SEBEP OLDUKLARI İDDİASIYLA TAZMİNAT DAVASI -NEDENSELLİK BAĞI VE BİLİRKİŞİ RAPORU

ÖZET : Mahkemece, idari soruşturma sırasında alınan bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalıların eylemi ile ölüm arasında nedensellik bağı bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Ancak dosyada mevcut bilirkişi raporu karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Bu konuda yetkili olan Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınması ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.

(818 S. K. m. 49)

Dava: Davacı Hüseyin vekili tarafından, davalı Selim ve Erdenay aleyhine 17.7.2001 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 25.6.2002 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

Karar: Dava, haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı, annesi olan Ayşe'yi rahatsızlığı nedeniyle Kırklareli Devlet Hastanesi'ne götürdüğünü, davalı doktor Selim'in teşhisiyle dahiliye servisine yatırıldığını ve tedavi altına alındığını, ancak davalı doktorun, tam tedavisi bitmeden annesini taburcu ettiğini, birkaç gün sonra da annesinin öldüğünü, davalı doktor Selim ve hastane başhekimi olan diğer davalı Erdenay'ın ölümün meydana gelmesinde kusurlu olduklarını belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur.

Davalılar hakkında yapılan idari soruşturma sırasında düzenlenen bilirkişi raporunda, davalı Selim'in hastanın takip ve tedavisinde yeterli mesleki beceriyi gösteremediği, hastanın ölümünde tedbirsizlik, dikkatsizlik ve meslekte acemiliğin katkısının düşünülebileceği, ancak hastanın yakalandığı hastalıkların hepsinin ağır hastalık olduğu, tüm tedbirlere rağmen hastanın herhangi bir zamanda ölebileceği belirtilmiştir. İdari soruşturma sonunda davalılar hakkında lüzumu muhakeme kararı verilmiş ve davalılar hakkında ceza davası açılmış, ancak ceza yargılaması sonuçlanmadan 4616 sayılı Yasa gereği ertelenmiştir. Ceza yargılaması sırasında Yüksek Sağlık Şura'sından rapor istenmiş ise de bundan vazgeçilerek yargılama ertelenmiştir.

Mahkemece, idari soruşturma sırasında alınan bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalıların eylemi ile ölüm arasında nedensellik bağı bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Ancak dosyada mevcut bilirkişi raporu karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Bu konuda yetkili olan Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınması ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı biçimde davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından, kararın bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 23.9.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.




Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları