Ayşegül Hanım, yüksek mahkeme kararlarında kleptomani hastalığından cihetle verilen bir karar olduğunu zannetmiyorum.
Anladığım kadarıyla olayda kullanılacak hüküm 5237 sayılı kanunun 32/2 maddesidir.
 |
Alıntı: |
 |
|
|
|
|
|
|
|
Akıl hastalığı
MADDE 32. - (1) Akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayamayan veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği önemli derecede azalmış olan kişiye ceza verilmez. Ancak, bu kişiler hakkında güvenlik tedbirine hükmolunur.
(2) Birinci fıkrada yazılı derecede olmamakla birlikte işlediği fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneği azalmış olan kişiye, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine yirmibeş yıl, müebbet hapis cezası yerine yirmi yıl hapis cezası verilir. Diğer hâllerde verilecek ceza, altıda birden fazla olmamak üzere indirilebilir. Mahkûm olunan ceza, süresi aynı olmak koşuluyla, kısmen veya tamamen, akıl hastalarına özgü güvenlik tedbiri olarak da uygulanabilir. |
|
 |
|
 |
|
Madde ile ilgili yargıtay kararlarına şöyle bir göz attım, size de tavsiye ederim, Yargıtay hep adli tıp raporu bulunmadığından gem vuruyor...
Müdafi olduğunuz bu kovuşturmada vekil edeninizin olay sırasında olaya ilişkin davranışlarını yönlendirme yeteneğinin azaldığını iddia ederek, emsal kararları beyan etmeniz ve müvekkilinizin adli tıp kurumuna sevki kararını aldırmanız en uygunu olacaktır diye düşünüyorum.