Sayın  Konuk, 
Medeni Kanunumuzun  168.maddesi 
  
    
    
      
        
        
          
            
              | 
            
            Alıntı: | 
            
              | 
           
         
         | 
        
         | 
        
        
        
         | 
       
     
    
      
        | 
         | 
         | 
        
         | 
       
      
        | 
         | 
        
        '' Boşanma veya ayrılık davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir.''  | 
        
         | 
       
      
        
          | 
        
         | 
        
          | 
       
     
     | 
  
demektedir. 
Yerleşim yerinizde  veya  son defa  altı aydan beri birlikte  oturduğunuz  yer  mahkemesinde  dava açabilirsiniz. 
Maddi  ve manevi  tazminat  talep  etme hakkına  sahipsiz.  Mahkeme,  talep  ettiğiniz  miktarda   dahil olmak  üzere,  tarafların  ekonomik  durumlarını,  uğradığınız  zararların  boyutlarını  ve benzeri  durumları  dikkate  alarak  gereken kararı verecektir. Bu konuda kesin bir  kanı  bildirmek  mümkün değildir.  
Oğlunuzun  velayetini  talep etmeniz  halinde mahkeme çocuğun  üstün  yararını göz önüne alarak  gereken  kararı  verecektir. Çocuğun  yaşının  küçük  oluşu,  anne bakım ve  şefkatine  muhtaç  oluşu  gibi  hususlar  dikkate alındığında, velayetin size  verilmesi  olasıdır.  
Gerek  kendiniz  gerekse  çocuk  için iştirak ve yoksulluk  nafakaları   talep etmek  hakkınız bulunmaktadır. 
Mahkemede  dosyada ki delilleri  değerlendirmek  sureti ile  gereken  kararı verecektir. Bağlanacak nafaka miktarı konusunda önceden  kesin bir  kanı da  bulunmak mümkün değildir.  
Bunlar  dışında  4320  sayılı kanunda  öngörülen  tedbirlerin  uygulanması  talebinde  bulunabilirsiniz. Bu tedbirler; 
 Kusurlu eşin veya diğer aile bireyinin;
    
     a) Aile bireylerine karşı şiddete veya korkuya yönelik söz ve davranışlarda bulunmaması,
    
     b) Müşterek evden uzaklaştırılarak bu evin diğer aile bireylerine tahsisi ile bu bireylerin birlikte ya da ayrı oturmakta olduğu eve veya işyerlerine yaklaşmaması,
    
     c) Aile bireylerinin eşyalarına zarar vermemesi,
    
     ç) Aile bireylerini iletişim araçları ile rahatsız etmemesi,
    
     d) Varsa silah veya benzeri araçlarını genel kolluk kuvvetlerine teslim etmesi,
    
     e) Alkollü veya uyuşturucu herhangi bir madde kullanılmış olarak şiddet mağdurunun yaşamakta olduğu konuta veya işyerine gelmemesi veya bu yerlerde bu maddeleri kullanmaması,
    
     f) Bir sağlık kuruluşuna muayene veya tedavi için başvurması.
    
Şeklinde  sıralanabilir.  
Sayın  konuk, 
Her hangi bir  hak  kaybına  uğramamak için bir avukattan  birebir  yardım almanız önemlidir. 
Mali durumunuz  uygun değilse bulunduğunuz il barosu adli yardım  bürosuna müracaat edebilir, ücretsiz olarak  bir  avukatın  size  hukuki  yardım da bulunmasını isteyebilirsiniz. Saygılar.