T.C.
ADALET BAKANLIĞI
HUKUK İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
SAYI : B030HİG0000003-17-2004 ANKARA
KONU : Kanun yararına temyiz ..../..../2004
ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA
İLGİ :22.01.2004 tarih ve 2003/117 Yaz. em. sayılı yazınız.
Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin 06.09.2002 tarih ve 2001/593 Esas, 2002/271 Karar sayılı tavzih kararının kanun yararına temyiz edilmesi istemini içeren ilgi yazınız ekinde alınan Çubuk Nüfus Müdürü Songül Demir imzalı 19.02.2003 tarihli dilekçe ile dosya incelenmiştir.
Anılan tavzih kararının davacı vekiline kalemde tebliğ edildiği, ancak tebliğ mazbatasında tebligatı yapan memurun adı ve soyadının bulunmadığı; Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.05.2002 tarih ve 2001/593 Esas, 2002/271 Karar sayılı hükmü ve tavzih kararının davalı Kadir Özatıcı adına davacı Soner Karabacak’a tebliğ edildiği; yine davalı Seyit Karabacak’a Tebligat Kanununun 16. maddesine göre yapılan tebliğlere ilişkin mazbatalarda tebligatların muhatabına yapılamamasının sebebinin belirtilmediği görülmüştür.
7021 sayılı Tebligat Kanununun 27.03.2003 tarihinde yayımlanan 4829 sayılı Kanunla değiştirilen 23. maddesinin 8. bendine göre tebliğ mazbatasında tebliğ memurunun adı, soyadı ve imzasının bulunması zorunludur.
Aynı Kanunun 16. maddesine göre, tebligat yapılırken öncelikle tebliğ memurunun, muhatabın neden adreste bulunmadığını tahkik ve tevsik etmesi gerekir. Bu maddeye göre tebligat yapılması durumunda, tebligatın muhatabına yapılamamasının nedeni ve tebligat yapılan kimsenin kimliği tebliğ mazbatasında belirtilmelidir. Mazbatada gerekli açıklamaların bulunmaması tebligatı usulsüz hale getirir.
Sözü edilen Kanunun 39. maddesinde “Bu kanun hükümlerine göre kendilerine tebliğ yapılması caiz olan kimselerin o davada hasım olarak alâkaları varsa muhatap namına kendilerine tebliğ yapılamaz.” hükmü mevcuttur.
Açılanan hüküm gereğince davalı Kadir Özatıcı’ya yapılan tebligatın da usulüne uygun olmadığı anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan; davacı tarafından açılan dava ve verilen hüküm, sonuç itibariyle nüfus kayıtlarında düzeltme yapılmasını gerektirdiğinden davanın görülmesinde 1587 sayılı Nüfus Kanununun 46.maddesinin de dikkate alınması gerektiği düşünülmüştür.
Anılan maddenin 1.fıkrasında “yaş, ad, soyadı ve diğer kayıt düzeltme davaları ilgilinin oturduğu yer asliye hukuk mahkemesinde Cumhuriyet Savcısı ve nüfus başmemuru veya nüfus memuru huzuruyla görülür ve karara bağlanır.” denilmekte olup, bu hükme göre Nüfus Müdürlüğü temsilcisi ve Cumhuriyet Savcısının huzurunda davanın görülmesi zorunludur.
İncelenen dosyadan, Cumhuriyet Savcısının 30.01.2002 tarihinde yapılan duruşmaya katıldığı, diğer duruşmalara katılmadığı anlaşılmış, sözü edilen kararların Cumhuriyet Savcılığına tebliğ edildiğini gösteren bir belgeye veya “görüldü” şerhine dosyada rastlanılamamıştır.
Kamu düzeni ile ilgili olarak getirilen hüküm uyarınca yasal hasım durumunda bulunan Cumhuriyet Savcılığına tebliğ olunmayan hükmün kesinleşmesinin mümkün olmadığı gibi, hukuki menfaatleri nedeniyle Yargıtaya başvurma hakkının da bulunması gerekmektedir.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432. maddesine göre, Asliye Hukuk Mahkemesi kararları aleyhine temyiz süresi onbeş gün olup, ilamın usulüne uygun olarak taraflara tebliği ile işlemeye başlar.
Mahkemece hükmün taraflara usulüne uygun olarak tebliğ olunması yasa gereği olup, Tebligat Kanununa uygun olarak tebliğ olunmayan kararın kesinleşmiş olduğundan söz edilemez.
HUMK’nun 427/6. maddesi uyarınca, kanun yararına temyiz yoluna ancak kesin olarak verilen veya temyiz edilmeksizin kesinleşen hükümler aleyhine başvurulabileceğinden öncelikle hükmün kesinleşmesini teminen Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak davacı vekiline, davalılar Kadir Özatıcı ve Seyit Karabacak ile yasal hasım durumunda bulunan Cumhuriyet Savcılığına tebliğinin sağlanması, yasal temyiz süresi içerisinde temyiz yoluna başvurulduğu takdirde sonucundan bilgi verilmesi, temyiz edilmeksizin kesinleşmesi halinde dosyanın yeniden kanun yararına temyiz incelemesine esas olmak üzere Bakanlığımıza gönderilmesi gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini, gereğinin ifası için dosyanın mahkemesine tevdiinin teminini rica ederim.
Abdulvahap DARENDELİ
Bakan a.
Hakim
Genel Müdür Yrd.
EK

osya