İyi günler,
2002 yılında, 19 yaşında iken, Adana'da düğün yapılarak fakat resmi nikah yapılmayarak eski eşimle nikahsız bir birliktelik yaşamaya başladım. Eski eşimin anne ve babasıyla beraber yaşıyorduk. Eski eski eşim çalışmadığı için, benim annemden kalan emekli aylığım ve sigortanın karşıladığı sağlık giderlerim ev bütçesine katkı olarak görülüyordu. Arkamda bana destek olacak bir ailem olmamasından dolayı ben de bu duruma ses çıkarmıyordum. 2004 yılında bir kız çocuğu dünyaya getirdim. Doğumu özel hastanede yaptım. Yalnız, standartların altında bir ücret ödediğimizi gerekçe göstererek doktorum doğum belgesi vermedi. Hastanede doğum yaptığıma dair bir kayıt olup olmadığını da bilmiyorum. Eski eşim ve annesi çocuğun kimliğinin babaanne dedesi anne babası gözükecek şekilde çıkmasının daha iyi olacağını, eski eşim tek çocuk olduğu için dedenin ölmesi halinde kızı olarak gözükeceği için SSK'dan emekli aylığı alabileceğini, yanısıra eski eşim işsiz olduğu için çocuk bu kimlikle babası görünen dedesi kanalıyla SSK'lı olacağı için doktor ve ilaç masrafının da olmayacağı söylendi. O dönemde 18 yaşında işlediğim bir suç yüzünden kesinleşmiş hapis kararım ve aranmam vardı. (Sahte para dağıtırken yakalanmıştım ve kesinleşmiş 3 yıl küsur cezam vardı.) Bunu onlar da bildikleri için yakalanıp kızımdan ayrı kalmak istemedim. Yine de kimliğin o şekilde çıkmaması için bir yıl mücadele ettim ama bir yılın sonunda kayınpederim kimliği çıkartıp geldi. 2007 yılında İstanbul'a taşındık ve ben eski eşimden ayrıldım. "Kızını ancak babaanneyle beraberse görürsün, eve gelip seveceksin, dışarı çıkarsanız da babaanneyle beraber çıkacaksınız." şeklinde kızımı onların şartlarında göreceğimi ifade ettiler. Kızım benim annesi olduğumu biliyor.
2008 yılı itibariyle beraber yaşadığım biri var fakat onlar bizim resmen evli olduğumuzu biliyorlar. Şu an eski eşim resmi olarak 1,5 yıldır biriyle evli ve eşi şu an hamile. Anne babası ile oturmaya devam ediyorlar. 2 ay önce eski eşime, kızımı tek başıma görmek istediğimi aksi halde dava açacağımı söyledim. Çocuğu sabah alıp akşam bırakmak şartıyla tek başıma görmeme izin verdiler. Dün akşam kızımı bir saat geç götürmem sonucu bir tartışma yaşadık ve mahkemede görüşürüz noktasına geldik.
Onların mahkemede aleyhime kullanacakları bir konu daha var. Benim annem babamın da resmi nikahı yokmuş. Kıbrıs'ta yaşıyorlarmış. Ben 3 aylık olduğumda ayrılmışlar. Bana Kıbrıs'tan verilmiş bir kimlik var. Babam Türkiye'de bir bayanla evlenmiş ve o bayandan doğmuşum şeklinde isim, anne ismi, doğum yeri değiştirilerek T.C. nüfus cüzdanı çıkartmışlar. Yani benim iki kimliğim var, yasal olarak bakıldığında babamın aynı gün iki ayrı ülkede iki ayrı kadından birer kızı olmuş olarak gözüküyor. KKTC kimliğimde babamın adı var, onun soyadı var ama babamın TC kütüğünde kaydı yok.
Benim eski eşim ve ailesine açmayı düşündüğüm 3 dava var.
1. Kızımın nüfus kağıdının değiştirilmesi, annesinin ben olduğumun yasal hale getirilmesi.
2. Velayet davası.
3. Resmi evrakta sahtecilik ve soybağını değiştirme suçundan yargılanmalarını sağlamak.

İnternette yaptığım araştırmalar sonucunda edindiğim bilgileri sizinle paylaşmak istiyorum ve yol göstermenizi rica ediyorum.

1. davada sorun çıkacağını sanmıyorum çünkü doğum belgesini doktordan almayı planlıyorum. Alamasam dahi DNA testi ile bu kanıtlanıyor.
2. dava konusunda tereddütlerim var. Çünkü o ailenin maddi durumu daha iyi, kızıma bugüne kadar onların bakmasının mahkemen nezdinde etkili olacağını düşünüyorum. Ben şu an çalışmıyorum. Ayrıca, sicilimde bir suçumun olması, gayri resmi bir birliktelik yaşıyor olmamı ve iki kimlik taşıyor olmamı, TC kimliği ile ikinci annemden emekli aylığı almamı, SSK'lı olmamı aleyhimde kullanabilirler. Başka bir sorun ise, kızımın onların etkisinde kalarak onu bırakıp gitmem şeklinde beni suçlaması, ailenin de çocuğun aslında benimle görüşmek istemedini onların zorlamasıyla görüştüğü şeklinde ifadesidir. Oysa kızım benimle yalnızken çok mutlu ve babaannesini üzmemek için benimle kalmadığını ifade ediyor.
3. dava için dayanak noktam sahtecilikti ama araştırınca gördüm ki; sözle beyan edilince de doğum belgesi olmaksızın nüfus kağıdı çıkartılabiliniyor. Ancak Türk Hukuk Sitesi'nde şöyle bir açıklama gördüm.
(Söz konusu olayla ilgili olarak nüfusa kendi çocuklarıymış gibi kayıt yaptıran kişiler hakkında RESMİ EVRAKTA SAHTECİLİK ve SOYBAĞINI DEĞİŞTİRME suçu işlemiş olduklarından bu konuda dava açılır.

Dolandırıcılık eylemine gelecek olursak, eğer kendilerine ait olmayan çocuğu üzerlerine yazdıran aile, SSK, Bağkur yada Emekli sandığı gibi SGK lardan çocuğun yararına işlem yapmışlarsa, yada buna benzer bir takım işlemlerde maddi kazanç sağlamak yada kamu kurum ve kurukluşların zararına işlemde söz konusu nüfus kaydını kullanmışlarsa, DOLANDIRICILIK suçu oluşmuş olur.)

Sonuç olarak bana verilebilecek zararı en aza indirerek ve yaptıklarının yanlarına kar kalmamasını sağlayarak kızımın velayetini almak, alamıyorsam da kızımın haftada bir, yaz tatillerinde ve sömestr tatilinde bir süre, resmi tatillerin bir kısmında benimle kalması gibi haklarımı elde etmek istiyorum.


Bana bu konuda yol gösterirseniz çok sevinirim.

İyi çalışmalar