 |
Alıntı: |
 |
|
|
 |
Yazan Av. Hakan EREN |
 |
|
|
|
|
|
|
Bizler hukukçuyuz. Komplo teorilerinin, öcülerin - ecinnilerin peşinden ya da önünden gitmemeliyiz.
Benim "beğenmediğim" HSYK üyeleri, iddianame hazırladığı için bir savcıyı meslekten attılar.
("Bir" savcı dedik ama acaba hangisi? Kenan Evren hakkında dava açan savcı mı, Büyükanıt hakkında fezleke düzenleyen mi? Seç beğen al!)
Suça bakın; iddianame yazmak! Suçu işleyen kim? Savcı! Suç ne: iddianame yazmak!!!
Mevcut HSYK ve yüksek yargı yapısı o kadar kötü ki sayın meslektaşım getirilen ya da getirilecek hiçbir yeni düzenleme eskisinden daha kötü olamaz.
Tartışma ancak bundan sonra yapılmalıdır; yeni düzenleme mi daha ileri bir düzenleme mi?
Yoksa yeni düzenlemede adalet bakanının oy hakkı olması, müsteşarının üye olması, tüm işlemlerin yargı denetimine açılmamış olması gibi eleştiriye muhtaç düzenlemeler elbette mevcut.
Selam ve saygılarımla...
|
|
 |
|
 |
|
11 eylül günü hükümetin siyasetin istediği kararları vermediği için adalet bakanınca kilitlenen hsyk vardı.
idareye bu yetkiyi beğenmediğini iddia ettiği 12 eylül anayasası vermişti. adalet bakanı ve müştaşarı van savcısının meslekten atılmasında nedense o gücünü kullanmamıştı. ayrıca verilen kararı ayrı verilen karara yargı yolunun kapalı olmasını ayrı tartışmak gerekir.
şimdi herşey değişti ama adalet bakanının konumu pek de değişmedi. ama yine istemedikleri şekilde yapılanma ve kararlar alınca hsyk yı kilitlemek için mazeretleri ne olacak merak ediyorum.
bu günün dünden ileri olduğu iddiasında olanlar olabileceği gibi benim gibi aksini düşünenler de olacaktır.
benim gördüğüm ve gazetelerden okuduğum aday hakim ve savcıların sanki yetkileri olacakmış gibi olmadık vaatlerde bulunarak kendilerine olan saygıyı, hem hukukçular hem de halk nezdinde örselemeye başladıkları.