Mesajı Okuyun
Old 08-09-2010, 02:11   #18
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Kanaatimce iddianın kanuna karşı hile sayılmayacak şekilde olası hukuki nedenlerden bir veya birkaçına dayandırılması mesleki açıdan ayıplanamaz. Hatta bir hukuk uygulayıcısı için savın(ve savunmanın) birden çok hukuki nedene dayandırılması (yarışan haklar örneğinde olduğu gibi) daha uygundur.Kaldı ki hukuki nedenin tespiti hakimin görevidir.Burada ayrım "hukuki neden" ile "vakıa" arasındadır. Avukat, kendisinden hukuki yardım isteyen müvekkil adayına hakkının alınabilmesi için onun anlattığı(veya sorularla anımsatılan) gerçek vakıalara temel olabilecek hukuki nedenleri izah edecektir. Yalnız, "vakıa" uydurulması veya gerçekleştirilmesi telkini, ya da var olan vakıaların farklı gösterilmesi ile hakkın aranabileceğine dair yol gösterilmesi etik dışı sayılmalıdır.Ama halihazırda olan ve gerçek vakıaların iddiaya temel alınarak hukuki değerlendirilmesinin yapılmasında sakınca olmamalıdır.

Somut olayda, kişi başka bir şehire üniversite öğrenimi için gideceğinden işten ayrılmak zorunda kaldığı gerekçesiyle çalışmasının karşılığında kıdem tazminatı alıp alamayacağını sormaktadır.Bu durumda "kıdem tazminatının genel şartları anlattığın olayda yok, üniversiteye gitmek haklı fesih nedeni değildir" demek de bir yoldur;(Kaldı ki gelen kişinin sebebi hastalık,zorunlu taşınma vs başka bir neden de olabilirdi) Ama "kıdem tazminatı için işçinin haklı feshi gerekir, şu ana kadar anlattıklarınızdan bunu göremedim, ama sizin çalışmanızda haklı feshi gerektirecek olaylar(vakıalar) olmuş mudur? " şeklinde bir tutum da bence yanlış değildir.Avukata başvuran kişi neyin haklı fesih sebebi olduğunu zaten bilmemektedir.Zaten bilseydi gelmesine de gerek kalmazdı. "Avukat hukuki münasebetlerin düzenlenmesini, her türlü hukuki mesele ve anlaşmazlıkların adalet ve hakkaniyete ugun olarak çözümlenmesini vehukuk kurallarının tam olarak uygulanması amacıyla hukuki bilgi ve tecrübelerini adalet hizmetine ve kişilerin yararlanmasına tahsis eden"(AK.md 1) kişi ise, bu şekilde davranması bırakın etik dışı olmakla suçlanmayı aslında meslek gereğidir.

Somut olayda, avukat danışana "elden aldığın ücretleri inkar edersin, ücret almamak haklı sebep olur" veya "Göstermelik bir nikah yaparsın" deseydi bu durumu en önce meslektaşları olarak biz ayıplardık.
Veya önünüze gelen bir olayda, müvekkil adayı karşı taraftan alacağım var diyor ama elimde senet yok nasıl ispatlayacağım diye soruyor."Usulün 288 vs maddesine göre bu miktarı senetsiz ispat edemezsin" ile yetinmeyip "siz akraba mısınız" veya "Köyde oturduğunu söyledin, bu konularda sizin orda senet yapılması adet midir?" şeklinde sormak yanlış mıdır?

Özetlersek, iddiayı olan ve gerçek maddi vakıaları temel alan çeşitli hukuki nedenlere dayandırmak avukatın olması gereken görevidir.Ama yukarıda da değindiğim gibi olmayan veya kanuna karşı hile teşkil eden, muvazaalı vakıalara dayanmak asla olamaz.