Mesajı Okuyun
Old 07-09-2010, 13:09   #5
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Armağan Konyalı
Sayın Av.Suat Ergin
Sözünü ettiğiniz kararın gerekçesi yarısı dolu bardak gibi.


Haklısınız. Karar lehime olunca bardağı dolu olarak hatırlamışım. Şimdi karara baktım. İlamsız takip yapmışız(sehven). Borçlu da borca "benim de alacağım var.Takas mahsup talep ediyorum, borcu kabul etmiyorum" şeklinde itiraz etmiş. Biz de "itirazın kaldırılması" davası açmışız.04.03.2010 tarihli kararda aynen;

"İcra takibine konu alacak, İstanbul 3.As.Huk.Mah.---Sayılı ilamından kaynaklanan vekalet ücreti ile yargı giderlerine ilişkin alacaktır. Avukatlık K. 164/son maddesi uyarınca -Dava sonunda, kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekalet ücreti avukata aittir. Bu ücret, iş sahibinin (borcu için)takas ve mahsup edilemez, haczedilemez- hükmünü içermektedir."

Bardağın dolu tarafı dediğim bu gerekçe idi.

Ama daha sonra devamla;

"İcra dosyasında takas ve mahsup yapılabilmesi için her iki takibin kesinleşmiş olması gerekir. Davalı takip alacaklısının davacı aleyhine başlattığını bildirdiği icra takibinde dosya esas numarası bildirmediği için takibin kesinleşip kesinleşöediği saptanamamıştır.(Cümleye dikiz)

Takip borçlusu vekili tarafından icra dosyasında mevcut itiraz dilekçesinde takas ve mahsup haklarından dolayı bir borçlarının olmadığı belirtilmiş olup, ancak borcun olmadığı bu bağlamda ispatlanamamıştır"

Analiz etmek isteyenlere saygı ile arz edilir.