04-09-2010, 12:13
|
#2
|
|
1-Taahhüdü ihlal dosyalarımda taahhüdün haciz baskısı altında alındığını ve buna dair yargıtay kararlarını mutlaka sunuyorum.Bu yönde savunma yapabilirsiniz ancak hiç bu gerekçeyle beraat kararı alamadım.
2-Dosya hesabının çıkarılmaması başlı başına beraat gerekçesi oluşturur.Bu noktayı incelemeniz ve savunmalarınızı burada yoğunlaştırmanız daha yararlı olacaktır.Site içerisinde bolca yargıtay kararı var.(Ben teknoloji özürlüyüm ekleyemiyorum)
3-Borçlu dışındaki bir kişi icra kefili olabilir.Beyanı alınır,harcı yatırılır.İcra kefilinin taahhüdü konusunda üzerinde duracağınız nokta kendisine ödeme emrinin tebliğ edilip edilmediğidir.Biliyorsunuz ödeme emri tebliğ edilmeden ve takip kesinleşmeden alınan taahhüt geçersizdir.Dosyanızda kefil kendisine yönelik takip kesinleştikten sonra mı önce mi taahhütte bulunmuştur.İhtiyati hacizler gibi düşünün bu şekilde alınan taahhütler usulüne uygun değildir.Bu nokta üzerinde de yoğunlaşırsanız iyi olur.
4-Gönderilen icra emrinde imza ve mühür olmamasını açıkçası anlayamadım.İcra dosyasından kontrol edilmeli.
5-Kısaca eşi sorumluluktan kurtarmak,anlattıklarınıza göre taahhüt usulsüz görünüyor.
Biliyorum uzun oldu ancak eklemek istiyorum,müvekkiliniz hakkında yaplan takibin dayanağı nedir?Çek,bono ve ya başka ?
|